Hüseyin Baş: Türkiye’nin iç güvenliği sınırlarıyla başlar
İstiklal Caddesi’nde terör saldırının gerçekleştiği noktayı ziyaret ederek patlamada hayatını kaybeden vatandaşlarımız için dua eden BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, “Türkiye’nin iç güvenliği sınırlarıyla başlar. Açık kapı politikasının zararını yeterince ödedik. Dolayısıyla nasıl ki diğer devletlerle normalleşebiliyoruz Suriye ile de normalleşmenin ne kadar ehemmiyetli olduğunu bu süreç bir kez daha gösterdi” dedi.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş terör saldırısının gerçekleştiği İstiklal Caddesi’ni ziyaret etti.
Beraberindeki heyetle birlikte saldırı noktasına karanfil bırakan Hüseyin Baş hain saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlarımız için dua etti.
Burada kısa bir açıklama da yapan BTP lideri, “Gün birlik olma günüdür” dedi.
BTP Genel Başkanı Baş, “Sözün bittiği yerdeyiz. İstiklal Caddesi gençliğimizin yaşandığı, hatıralarımızın olduğu, benim şahsım adına da çok kıymetli bir nokta” diyen BTP lideri, “Farkında olmamız gereken şey terörün dili, dini, ırkı hiçbir şeyi yok. Terörün hiçbir mantığı ve ideolojisi yok. Hiçbir mantalite bunu haklı çıkaramayacaktır. Gün birlik olma günüdür. Bugünler Türkiye’nin birliği ve kardeşliği için çok kıymetli günlerdir. Dolayısıyla hiçbir siyasi menfaat beklemeden çocuklarımızın geleceğini muhafaza etmenin yolunu bulmak bizim için en elzem konudur” ifadelerini kullandı.
“Açık kapı politikasının zararını yeterince ödedik”
Türkiye’nin Suriye ile normalleşmesi ve açık kapı politikasını bırakması gerektiğini de belirten Hüseyin Baş şunları söyledi, “Türkiye’nin iç güvenliği sınırlarıyla başlar. Açık kapı politikasının zararını yeterince ödedik. Dolayısıyla nasıl ki diğer devletlerle normalleşebiliyoruz Suriye ile de normalleşmenin ne kadar ehemmiyetli olduğunu bu süreç bir kez daha gösterdi. Umarız bunlar bir daha yaşanmaz, gerekli güvenlik önlemleri daha fazla alınır ve kardeşliğimiz için, beraberliğimiz için bir vesile olur. Kaybettiğimiz canlarımız da eminiz ki şehittirler. Allah hepsine rahmet eylesin, mekânları cennet olsun.”