Babacan: Enflasyonun tek suçlusu hükümet
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, TV100’de Gürkan Hacır’ın sunduğu Yüzler Kulübü programında gazeteciler Erdoğan Aktaş, Pınar Işık Ardor ve Deniz Gürel’in sorularını yanıtladı.
Gündemdeki sıcak gelişmeleri değerlendiren Babacan şu ifadeleri kullandı:
‘Enflasyonun suçlusu olarak marketleri göstermek affedilebilir değil’
“Kendi sebep olduğu enflasyonun suçlusu olarak marketleri, zincirleri göstermek affedilebilir bir şey değil. Kuru patlatan market zincirleri mi? Niye gelmiş geçmiş en yüksek üretici fiyat endeksi var? Üretici fiyat endeksi marketlerin satış fiyatı değil, alış fiyatı. Üretici fiyatının patlamasının suçlusu marketler olamaz. Esnafımız, kasabımız, bakkalımız olamaz. Maliyet artmış. Elektrik, doğal gaz fiyatı artmış. Enflasyonun tek suçlusu hükûmetin kendisi.”
https://rr1—sn-nv47lnsy.c.drive.google.com/videoplayback?
‘Temel gıda maddelerinin fiyatını Cumhurbaşkanı belirliyor’
“Süt fiyatını Sayın Erdoğan belirliyor. Süt alım fiyatı Sayın Erdoğan’ın bilgisi olmadan açıklanabilir mi? Buğday alım fiyatını Sayın Erdoğan açıklıyor. Ne kadar temel gıda maddesi varsa fiyatını bizzat Cumhurbaşkanı belirliyor. Elektrik fiyatını, doğal gaz fiyatını belirliyor. Etin fiyatını, sütün fiyatını, buğdayın fiyatını belirleyen o. Enflasyon olunca suçlu marketler(!) Siz kimi kime şikâyet ediyorsunuz?”
‘Rekor enflasyonun altında Erdoğan’ın imzası var’
“‘Ben ekonomistim’ deyip de kafanızın dikine gittiğinizde ekonomiyi batırıyorsunuz. ‘Ben imza atmasaydım yapabilir miydi?’ diyor. Şu anda tek yetkili, tek imzalı. Demek ki Cumhuriyet tarihinin rekor enflasyonunun altında kendi imzası var. Çünkü tek yetkili.”
‘‘İtibardan tasarruf olmaz’ ifadesi bana cevaptır’
“2010’da, 2011’de ‘İsraf var, tasarruf şart’ diyordum. O meşhur ‘İtibardan tasarruf olmaz’ ifadesi bana cevaptır. Ne oldu? Kendisi itibardan tasarruf etmedi. Bütün devlet sistemi; genel müdürlere, daire başkanlarına, şube müdürlerine kadar israf, israf, israf… Şube müdürü, daire başkanı en az 1 milyon lira değerinde olan arabalara biniyorlar. Yazıktır, günahtır. Bu devlet büyük bir devlet ama tasarruf ruhu olmadan ekonomiyi kalkındıramazsınız.”
‘Kas gücümüz seçimlerde ortaya konacak’
“Oylarımız ilk defa önümüzdeki seçimde sayılacak. Bizim hedefimiz, ortak adayımızın cumhurbaşkanı seçilmesi ve altılı masanın toplam milletvekili sayısının Anayasayı değiştirecek çoğunluğa ulaşmasıdır. Biz şu ana kadar beyin gücümüzü açıkça ortaya koyduk. Kas gücümüz de ilk seçimlerde açık bir şekilde ortaya konmuş olacak.”
‘Seçimlere DEVA Partisi olarak gireceğiz’
“DEVA Partisi olarak seçime kendi başımıza gireceğiz. Oy pusulasında DEVA Partisi’nin logosu olacak, vatandaşlarımız altına ‘Evet’ mührünü basacak. En az 41 ilde böyle olacak. Bazı illerde seçim iş birliği modaliteleri olabilir mi diye iç çalışmamızı başlattık. Altılı masanın farklı kombinasyonlarda bir şekilde seçim iş birliği yapmasının milletvekili sayısını toplamda çoğaltmak açısından faydalı olduğunu görürsek o zaman seçim iş birliği modalitelerine açık olabiliriz.”
‘Milletvekili sayısını maksimize edecek bir iş birliği lazım’
“Seçimlerden sonra anayasa değişikliği için en az 360 milletvekili olması gerekiyor. 359’da kalırsak değiştiremiyoruz. Dolayısıyla rasyonel bir şekilde altılı masanın milletvekili sayısını maksimize edecek bir çalışma ve iş birliği içinde de olması lazım. Bu olmazsa gerçekçilikten uzaklaşırız.”
‘Aday havuzunu küçültmüyoruz’
“Teorik olarak altı genel başkanın hepsi tek tek potansiyel cumhurbaşkanı adayıdır. Dışarıdan da isimler olabilir. Havuzu küçültmüyoruz. Aday kriterleri için diyoruz ki; öncelikle dürüst, sözünde duran, güvenilir bir insan olsun. Demokrasiyi içselleştirmesi lazım. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’i sözde değil özde desteklemesi lazım.”
‘Altılı masaya kısa liste götüreceğiz’
“Altılı masaya bir kısa liste götüreceğiz. Kaç isim olur, bilmiyorum. ‘İlla bunu isteriz’ diye isim dayatmak da doğru olmaz. Herkes herhalde benzer bir şey yapar.”
’Parti içine ilk defa ‘Herkes muhtemel isimleri değerlendirmeye başlasın’ dedim’
“Geçtiğimiz salı yaptığımız Genel Merkez Yönetim Kurulu toplantımızda parti içinde ilk defa arkadaşlarımıza ‘Artık zamanı geliyor, herkes yavaş yavaş kendi zihninin içinde muhtemel isimleri değerlendirmeye başlasın. Kim olur, kim olmaz diye zihinsel egzersize başlasın. Aralık ayından itibaren parti içi bir istişare süreci başlatacağız’ dedim.”
‘Bu olur, şu olmaz tartışması altılı masaya güveni olumlu etkilemez’
“Ortak karar verilecek bir hususta kamuoyunun bu kadar önünde ‘Bu olur, bu olmaz’, ‘Şu olur, bu olmamalı’ tartışması altılı masaya olan güveni olumlu etkilemez. Biz bu bilinçle hareket ediyoruz.”
‘Cumhurbaşkanı önemli kararları istişare içerisinde verecek’
“Altı partinin ortak adayı olarak seçime giden ve 13. cumhurbaşkanı seçilecek arkadaşımız önemli kararları kendisini destekleyen partilerle istişare ve katılımcılık içerisinde verecek. Şeklini böyle de kursanız, öyle de kursanız, başka bir model de kursanız özü bu. İşin özü katılımcılıktır, istişaredir.”
‘İki belediye başkanının aday olup olmaması CHP’nin iç meselesidir’
“İki belediye başkanının aday olup olmaması meselesi her şeyden önce Cumhuriyet Halk Partisi’nin kendi iç meselesidir. Bizim bu konuyla ilgili bir şey söylememiz, bir başka partinin iç meselesine müdahil olmamızdır ki ben bunu doğru görmem.”
‘Aday belirlenirken HDP’nin açıklaması dikkat edilmesi gereken unsur’
“HDP’li yetkililerden gelen açıklamalara baktığımızda, altılı masanın adayı eğer kendilerinin de destekleyebileceği bir isim olursa rahatlıkla bu desteği verebileceklerini söylüyorlar ve kendilerinin aday çıkarmayacaklarından söz ediyorlar. Altılı masadaki aday belirlenirken, HDP’nin de açıklamasının dikkat edilmesi gereken bir unsur olduğunu düşünüyorum.”
‘Tabelayı indirmekle talebi yok edemezsiniz’
“HDP’nin temsil ettiği siyasi çizginin daha önceki dönemlerde ifade edildiği partiler vardı. Kaç tane parti kapatıldı. Bitti mi? Harfler değişiyor, tekrar kuruluyor. Çünkü toplumda bir talep olduktan sonra siz bir tüzel kişiliği kapatmakla, tabelayı indirmekle toplumdaki o talebi yok edemezsiniz. Önemli olan iktidarın o talebi anlamaya çalışması. Siz bir partinin tüzel kişiliğini mahkeme kanalıyla kapattınız diyelim. 5-6 milyon insan oy vermiş. Onların taleplerini yok edebiliyor musunuz?”
‘Demirtaş dosyasında tutuklu yargılanmasını gerektirecek bir husus görmüyoruz’
“Selahattin Demirtaş tutuklu yargılanıyor. Tutuklu yargılanan bir kişiyle herhangi bir diyalogumuz yok. Dosyasına baktığımızda tutuklu yargılanmasını gerektirecek herhangi bir husus görmüyoruz. Üstelik AİHM kararları da var. Hukukçularımız incelediler, baktılar. İddialar varsa, bunlar tutuksuz bir yargılanma süreciyle de yürütülebilecek işler.”
‘Rusya’ya yalvarıyorsunuz, ‘katil’ dediğinizi kucaklıyorsunuz’
“Türkiye büyüyünce Türkiye cazip olunca sıcak para da soğuk para da geliyor. İşler kötüye gidince para çekiliyor. Sonra da gidiyorsunuz Rusya’ya ‘Doğalgaz ödemesini geç yapalım’ diye yalvarıyorsunuz. Suudi Arabistan’dan 5 milyar dolar para gelsin diye ‘Katil’ dediğiniz kişiyi kucaklıyorsunuz. ‘15 Temmuz’u finanse etti’ dediğiniz Birleşik Arap Emirlikleri’ni kucaklayıp ‘10 milyar dolar da sen ver’ diyorsunuz. Hükûmetin düştüğü durum bu.”