Muhalefetin Sedat Peker kompleksi

Muhalefetin 19 yılda yapamadığını, suç dünyası içinden gelen Sedat Peker iki ayda yaptı ve iktidarın kurduğu tüm dengeleri alt üst etti.

Muhalefet; Sedat Peker’in iddialarını kendi gündemine almamak için direniyor, muhalif medya ise yandaş medya gibi olayları sol jargonla anlatmanın peşinde.

Sedat Peker’in ifşa ettiği olayların çoğu, az sayıda araştırmacı gazeteciler tarafından yazıldı çizildi, lakin bedelini de ağır ödediler.

Muhalefet yöneticileri Sedat Peker konusunu ele alırken, ‘bunlar bilinen konular, yeni bir şey yok’ tarzından açıklamalarda bulunuyorlar. Oysa muhalefet bugün Peker’in açıkladığı geçmişte yazılan hiçbir konunun üzerine gitmedi.

Örneğin; Peker’in son sosyal medya paylaşımında İzmir’deki FETÖ borsası ve beş yaşındaki oğlunun önünde ev hapsindeyken öldürülen eski AK Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş olayı…

2019 yılı Mayıs ayında meydana gelen olayı derinlemesine araştıran gazeteci Barış Pehlivan ve ODATV haber sitesi, tüm engellemelere rağmen azmettirici Serkan Kurtuluş’a ulaşmışlardı.

Kimdir Serkan Kurtuluş?

Suriye’de Rus savaş uçağının düşürülmesi ve pilotunun öldürülmesi, İzmir’de FETÖ bağlantılı iş adamlarının kaçırılıp işkence edilmesi ve AK Parti eski İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş’un öldürülme emrini veren kişi; tam bir suç makinesi. Serkan Kurtuluş, Peker’den önce ifşalara başlamıştı ki soluğu Gürcistan’da aldı ve Amerikalılarla irtibata geçti, diğer taraftan ise Türkiye ile pazarlık yapıyordu. Umduğunu bulamayınca Arjantin’e kaçtı ve tutuklandı. Serkan Kurtuluş Arjantin’de cezaevinde açlık grevinde ve siyasi sığınma talebinde bulunmak istiyor, şimdilik talebini dikkate alan ülke yok.

Fakat Serkan Kurtuluş’un canlı yayınlarda en büyük iddiası İzmir’de tutuklanan, sonrasında serbest bırakılan papaz Andrew Brunson’a suikast yapılması için kendisinin kiralanmasıydı.

Sedat Peker ve Serkan Kurtuluş’un iddialarını, muhalefetin Salı günleri yapılan grup toplantılarında duymadım. Muhalefet iktidarın sarf ettiği sözler üzerine eleştiri yapmayı tercih ediyor.

Son anket sonuçlarına bakınca iktidarın oy kaybettiği görülüyor lakin muhalefetin iktidarı değiştirecek sayıya ulaşmadığını da görüyoruz. Halkın çoğunluğu iktidardan memnun değil ama muhalefete de iktidara taşıyacak desteği vermiş değil.

Muhalefet en çok yandaş medyayı eleştiriyordu ama kendi medyasını oluşturmadı ve halen bu konuda sol ideolojiden çıkıp yeni medyaların oluşumuna destek vermiyor. Bu kadar çok iddia olmasına rağmen savcılığa suç duyurusunda bulunan tek bir muhalefet partisi var; Halkın Kurtuluş Partisi.

Halkın Kurtuluş Partisi, Peker’in iddialarını ve AK Parti’nin icraatlarını savcılığa suç duyurusunda bulunarak kayıt altına aldırırken, diğer muhalefet partileri sadece bakmakla yetiniyorlar.

Muhalefete destek veren muhalif yayınlarda ise son zamanda ideolojik eleştiriler yandaş medya gibi yapılıyor, hatta görüş ayrılığına düşenler dahi oluyor ve bu kanallar kendilerine yakın medyalarla içten içe savaşmaya başladılar. Tartışma programlarını aynı saatte yapıyor, aynı anda reklama giriyor, konuları aynı sırayla ele alıyorlar.

Millet İttifakı, iktidarın ilk seçimde gideceğine inanmış gözükse de anket sonuçlarına göre karşılarında halen %45’lik Cumhur İttifakı var. Ahalimiz ayağına gelen siyasetçiye saygıda kusur etmez ama bu ilgi alaka muhalefeti erken havaya sokmuş görünüyor. İktidar ne kadar oy kaybederse kaybetsin, elindeki devlet gücüyle her zaman bir adım öndedir.

Muhalefetin bir başka handikabı ise Z kuşağına fazla güvenmesi. Fakat bu gençlerden aldıkları eleştirileri görmüyorlar ve devri sabık konusunda farklı açıklamalar yapmaları.

Bir de Cumhurbaşkanı adaylığı konusu var, özellikle parti yöneticileri arasında… Gerçi Kılıçdaroğlu ve Akşener arasında konu halledilmiş gözüküyor.

Türkiye’yi sosyal medyadan Sedat Peker sayesinde dünya takip ederken ve iddialarına yayınlarında yer verirken, Türk muhalefetinin kompleksli yaklaşması oldukça enteresan, halka ‘korkmayın’ talebinde bulunan muhalefet, Peker’in açıklamalarından neden korkuyor?

Sizce?

Millet İttifakı, gündem olan iddialar konusunda kendi arasında araştırma komisyonu kurdu mu?

Veya

Araştırılması için gazetecilere destek veriyor mu?

Hayır.

İktidar olsaydı muhalefetin yerinde neler yapmazdı ki?