Mülteci sayısında Gaziantep ikinci sırada

Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaşın ardından milyonlarca Suriyeli mülteciler Türkiye’ye sığındı. İç savaşın başlamasından bu yana aradan geçen 10 yılda ülkemiz milyonlarca mültecinin yuvası oldu. Gaziantep ise mülteci sayısında ikinci sırada yer aldı.

Göç İdaresi Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye’de 3 milyon 638 bin 104 Suriyeli mülteci bulunuyor. Türkiye’de kayıtlı olan Geçici Koruma Altındaki Suriyelilerin en fazla ikamet ettiği il İstanbul olurken, Gaziantep ise mültecilerin en fazla ikamet ettiği 2’nci il oldu.

Göç İdaresi Genel Müdürlüğü edinilen bilgilere göre, 2020 yılında Türkiye’de Geçici Koruma Altındaki Suriyelilerin sayısı 3 milyon 638 bin 104 oldu. Bu verinin, Türkiye nüfusunun yüzde 4,38’ine denk geldiği ifade edildi. İller bazında bakıldığında en fazla sayıda Suriyelinin İstanbul’da olduğu (517.416 kişi); il nüfusları ile karşılaştırıldığında ise en yüksek oranda Suriyelinin ise Kilis’te olduğu (yüzde 79,91) edinilen verilerde ortaya konuldu.

MÜLTECİ SAYISINDA 2.SIRADA

Sınır kenti olan Gaziantep, Suriye’de yaşanan iç savaştan en fazla etkilenen kent oldu. Dış ticarette önemli bir rol oynayan Suriye’de yaşanan savaş sonrası, sınırlarda geçen milyonlarca mülteci Türkiye’ye geldi. Yaşanan insanlık dramında Gaziantep, Ensarlık görevini üstlenerek yüzbinlerce mülteciye ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü verilerine göre, İstanbul’dan sonra en fazla sayıda mültecinin yaşadığı kent Gaziantep oldu.

HIZLI GÖÇ SORUNLARA NEDEN OLDU

Kent genelinde 449 bin 411 mülteci ikamet ediyor. Bu oran kent nüfusunun yüzde 21, 72’sine karşılık geliyor. Kentin hemen her bölgesinde yaşayan mülteciler ile birlikte 2 milyon olan kent nüfusu kısa süre içerisinde 2,5 milyona yükseldi. Nüfusun hızlı yükselmesi ile birlikte kentte ulaşım, eğitim, barınma gibi başlıca sorunlar ortaya çıktı. Kültürel farklılık nedeniyle kimi zaman yaşanan gerilimler yerini sükûnete bırakırken,  kentin kozmopolit yapısı daha da güçlendi.
Suriye’de yıllardır yaşanan huzursuzluk ortamının ortadan kalması ile birlikte mültecilerin ülkelerine geri dönüp dönmeyecekleri konusu ise önümüzdeki yıllarda cevap bulacak.