Çalışan gazeteciler günü mü?
1961 yılından itibaren 10 Ocak günü Türk gazetecilerine özgü bir kutlama gündür.
1971 yılından önce “Çalışan Gazeteciler Bayramı” adıyla kutlanmış lakin 1971 yılındaki askeri müdahalenin ardından gazetecilerin haklarında kısıtlama yapılmasının ardından “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” olarak değiştirilmiş ve günümüze kadar bu isimle kutlanmıştır denilse de aslında hiç kutlanmamıştır.
Gazetecilik zor zanaat, kimseye yaranamazsınız çünkü toplum olarak gerçeklerle yüzleşmesini sevmeyiz. Söyleyene ise iyi gözle bakmayız. İşte bu zihniyetten en fazla nasibini alanlar gazetecilerdir.
Gazeteciler yaptıkları haber, fikir ve düşünceleri, düşüncelerinden dolayı hep toplum dışında bırakılmak istenmiş hatta hapislerde çürütülmüştür. Oysa gazetecinin yaptığı toplumda yaşanan olayları topluma anlatmaktan başka bir şey değildir.
Dünya basın özgürlüğü konusunda ilerleme kaydederken ülkemizde durum çok farklı. Bugün basın özgürlüğü bir tarafa, gazeteciler evine ekmek götürmenin derdinde, tabi iş bulabilirlerse…
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 28. maddesi, gazetecilik açısından çok önemli hükümler içermektedir; “Basın hürdür, sansür edilemez. Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.” Anayasanın 29. maddesi; “Süreli ve Süresiz Yayın Hakkı”nı teminat altına alırken, 30. madde “Basın Araçlarının Korunması”nı öngörmektedir” maddeleri hala anayasada durmasına rağmen gazetecilerin pek de işine yaramıyor.
”Basın meslek kuruluşlarının ortak görüşünde Türk basının sorunlarını, basın ve ifade özgürlüğü, gazetecilerin her an ‘terörist’ suçlamasıyla tutuklanmasına yol açan yasa hükümleri, sansür ve oto-sansür, basında tekelleşme ve sendikasızlaştırma, iş yasalarında yapılmak istenen değişikliklerle gazetecileri bekleyen tehlikeler gibi başlıklar altında toplamak mümkündür” kanaati olsa da günümüzde çalışan gazetecilerin sayısının azaldığını biliyoruz.
Türk basınına önce sermaye sonra yeni dönemin dışında kalan siyasiler darbe vurdu. Amaç gazetelerin kendi menfaatleri doğrultusunda yayın yapmasıydı ve başardılar da… Bu girdabın dışında kalanlar ise kimi canıyla ödedi, kimi hürriyetiyle, kimi de yokluk çekerek.
10 Ocak günü gazeteci meslektaşlarımızın sosyal medya paylaşımlarına baktığımda ben de dâhil bu günün fazla da önemsenmediğini gördüm. Yine de samimi olanlar kutlamaktan geri durmadılar. Keşke gazeteciler vicdanı ile cebi arasında bir seçime zorlanmasalardı.
Duyarlı siyasiler sessiz kalmadılar bu güne…
Arayanlara, hatırlayıp mesaj atanlara teşekkür ederim.
Her şeye rağmen çalışan, çalışmayan gazetecilerin günü kutlu olsun. Bu ülkenin çalışan gazetecilere çok ihtiyacı var.