Ali Koç’tan Trabzonspor ve TFF’ye sert çıkış
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, canlı yayında önce Trabzonspor’a sonra TFF’ye yüklendi.
Fenerbahçe’de son dönemdeki sert açıklamalarıyla dikkat çeken Başkan Ali Koç, gündeme dair konuları değerlendirmek için basın toplantısı düzenledi.
Süper Lig’in 36. haftasında 8 Mayıs Pazar günü derbi maçta Beşiktaş ile karşılaşacak olan Fenerbahçe’de son dönemde özellikle Trabzonspor’a karşı sert açıklamalarda bulunan başkan Ali Koç basının karşısına çıktı.
Koç’un, Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi 1907 Tribünü’nde düzenlenen basın toplantısındaki açıklamalarından satır başları şöyle:
İŞTE ALİ KOÇ’UN AÇIKLAMALARI:
Aylardır sistematik bir şekilde ortaya konan 2010-2011 şampiyonluğuna dair söylemler… Zaman zaman eylemlerle muhatap oluyoruz. 30 Nisan Cumartesi günü oynanan maçta yaşananlar biz Fenerbahçeliler’in tahammül sınırlarını aşmıştır. Bir takımın 38 yıl sonra şampiyonluğu, veya herhangi bir takımın şampiyonluğu bizi ilgilendirmez. Ancak hiçbir başarı ve şampiyonluk hukuku ve kuralları çiğnemeye, başka kulüplere dil uzatma hakkını kimseye vermez. Kazanmanın da, kaybetmenin de, rekabet etmenin de bir asaleti vardır. Saygı bekliyorsanız, saygılı olmayı da bileceksiniz.
“FENERBAHÇE BU VATAN İÇİN UĞRAŞMIŞTIR”
3 ayrı bilgilendirme yapmak istiyoruz; Bunlardan ilki sayın Cumhurbaşkanımızın konuya dair görüşleri. Sayın Cumhurbaşkanımızın, onun liderliğinde bu terör örgütüyle verilen bir mücadele var. ‘Fenerbahçe, bu sürecin en büyük mağdurlarından biri’ diyor. Cumhurbaşkanımız, Fenerbahçe’nin, bu vatanın bu örgütten kurtulması için mücadele verdiğini söylemiştir. FETÖ’nün yargı marifetiyle Türk futbolunu dizayn etmeye çalışması, Fenerbahçe sayesinde başarısızlığa uğramıştır diyor. Fenerbahçe, kendi mücadelesini vermekle kalmıyor, bu vatanın bu örgütten kurtarılması için mücadele vermiştir diyor.
İkinci bilgi; 2016 yılında Cumhurbaşkanlığı resmi internet sitesinde yayınlanan içeriğe bakalım; 15 Temmuz’a giden yolda, sözde şike davası da bu adımlardan birisi olarak ifade ediliyor. 15 Temmuz ile 3 Temmuz bağı alenen ortada sergileniyor Cumhurbaşkanlığı internet sitesi tarafından. Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı tarafından Fethullahçı Terör Örgütü adlı, önsözünü Fenerbahçe Kongre Üyesi olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yazdığı kitaptır. 2010 yılında HSKY’nın yapısında yapılan değişikliği seçimle belirlenen üye koltukları örgüt ele geçirmiştir. Bu sayede yargıtay üyelerinnin büyük bir kısmını belirlemiştir. Örgüt, hukuksuz bir şekilde yürütülen Ergenekon, Balyoz, Oda TV, şike gibi kumpas davaları ile sansasyon yaratmıştır diyor. Sayın İçişleri Bakanına da şundan teşekkür etmemiz lazım; kutlamalarda 38 yıl sonra gelen şampiyonluğu ifade etmiştir. Aslında gerçekleri bir kez daha teyit etmişti. Kongre üyemiz olarak bizi ne kadar üzse de o görüntüler, buradan çıkaracağımız bir pozitif bir geri bildirim olabilir.
SOYLU’YA ÖNCE TEŞEKKÜR SONRA…
Sayın Süleyman Soylu’ya şunun için de teşekkür etmemiz lazım; kutlamalarda 38 yıl sonra gelen şampiyonluğu ifade etmesi de aslında gerçekleri bir kez daha teyit etmiştir. Kongre üyemiz olarak o görüntüler bizi üzse de…
Trabzonspor yöneticilerine sesleniyorum, 8 şampiyonluğunuz olduğunuz ne kadar iddia ederseniz edin, devletimizin duruşu ve mahkemelerin kararının ortak paydası, 3 Temmuz’un bir FETÖ operasyonu olduğudur. Bu gerçek, tüm mahkemelerce kanıtlanmıştır.
ERDOĞAN’IN MEKTUBUNU OKUDULAR
Ali Koç, “2010-2011 şampiyonluğumuza göz diken kulübe cevaptan önce 3 hatırlatma yapmak istiyoruz” derken, salonda bulunan ekrandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 3 Temmuz Kumpası’nın 10. yıl dönümü nedeniyle Fenerbahçe Kulübü’ne yazdığı mektup gösterildi.
“Bir suikast eylemine açtığınız pankartla sahip çıktınız”
Antalyaspor maçı öncesinde açılan pankarta değinen Koç, “Silah namlusu ucunda Fenerbahçe’yi temsil eden bir görsel ile tüm Türkiye’ye mesaj verdiniz. 7 yıl önce Fenerbahçe takım otobüsüne Trabzon il sınırları içinde yapılan, herkesi öldürmeye teşebbüs eden ve hala faili meçhul olan bir suikast eylemine açtığınız pankartla sahip çıktınız.” dedi.
“Federasyon yöneticilerinin pankarttan haberinin olmaması mümkün değildir”
Konusu suç öven bu pankartı oraya asanlar, bu hadsizliği neye güvenerek yapıyorsunuz? Amacınız nedir? Kulüp yönetiminin bu durumdan habersiz olması söz konusu değildir. Maçın federasyon temsilcilerinin ve federasyon yöneticilerinin haberinin olmaması mümkün değildir. Maçın güvenliğinden mesul olan kamu görevlileri de bu yakışıksız durumu, amirleri ile amirlerinin de ilgili makamlarla paylaşmama ihtimali yoktur.” dedi.
“Sayenizde hayali şampiyonluk da gördük”
“Trabzonspor’un yöneticilerine sesleniyorum diyen Ali Koç, “8 şampiyonluğunuz olduğunu ne kadar iddia ederseniz edin gelin ben size bir şeyleri hatırlatayım. Devlet kararları, dava kararları var. Bakın devletimizin suçu, mahkeme kararları, hepsinin ortak paydası 3 Temmuz’un bir FETÖ operasyonu olduğudur. Tüm Türkiye tarafından kabul görmüştür. Siz hariç… Tüm bunlar yetmediyse başka pencereden bakalım. Söz konusu kulübün 10 yıl boyunca tüm kapılardan reddedildiklerini hatırlatalım. CAS, UEFA, FIFA… Kapı kapı dolaştınız, avukatlara dünyanın parasını harcadınız. Hatta avukatlarınızın bazıları ise FETÖ’cü oldukları ortaya çıktı. 80’li yıllarda hayali ihracatçılar vardı, sayenizde hayali şampiyonluk da gördük. Hiçbir girişiminizden istediğiniz sonucu alamadınız çünkü haklı değildiniz. Haklı olsaydınız o kupa müzenizde olurdu. Her şeye rağmen 2010-2011 şampiyonuyuz diyerek, kendinizi kandırıyorsunuz. Bir an önce camianızı gerçeklerle tanıştırın.”
“Trabzonspor olduğu zaman neden kurallar işlemiyor?”
Trabzonspor Kulübü’nün şampiyonluk kutlamaları öncesinde taraftarlarına silahsız kutlama çağırısında bulunduğunu hatırlatan Ali Koç, “Kendi taraftarına silahsız sevinin çağrısında bulunup, o pankartı oraya asmak, sadece Fenerbahçe kompleksi değildir. Kimse durun, napıyorsunuz demedi mi? 12 yaşındaki Hollandalı bir çocuk Ferdi hayranı, yabancı dilde ‘formanı alabilir miyim’ diyor. Bu pankartta ne dediği anlaşılamadığı için yetkililer stada sokmadı. Bir de şu paçavra pankarta bakın. Söz konusu Trabzonspor olduğu zaman neden kurallar işlemiyor? Emniyet güçlerinin kuralları şehirlere göre farklılık mı gösteriyor? Kuralları uygulamak isteyenler çekiniyorlar mı? Çekinip korkuyorlarsa, nereden çekiniyorlar?” şeklinde konuştu.
“Bu camia hiçbir zaman, kudretiyle bunlara müsade etmez”
“Söz konusu paçavradaki aşağılık mesajlar açıktır. Bize bu mesajı verenlerin selamını aldık bir yere not ettik. Merak etmesinler, biz bu kavgaları vermekten geri durmayız. Bugün ben olurum, yarın başkası olur… Bu camia hiçbir zaman, kudretiyle bunlara müsade etmez. Her kurumdan bulabildikleri maşaların hepsinin maskesini düşürürüz, yine ayakta kalırız. Devletimizin en üst makamlarına sesleniyorum artık müsade etmeyin bu duruma gelmemizi. Düşünebiliyor musunuz böyle bir pankart bizim stadımızda açılabilir miydi?”
“Cumhurbaşkanımızı davet ettik”
Siyasilerin Trabzonspor’un Antalyaspor maçını tribünden izlemesi ve sonrasındaki kutlamalarda katılmasına da tepki gösteren Koç, “Ne yazık ki maçta ve kutlamalarda verilen görüntüler sanki devletimizin de bu kutlamaların bir parçası, tarafı gibi algılanmasında ne yazık ki sebep oldu. Cumhurbaşkanımızı davet ettik, ben yalnızca Avrupa maçlarına geliirim demişti, ya siz? Herkesin olduğu gibi siyasetçilerimizin de bir takıma gönül vermeleri gayet normaldir. Ancak özellikle son yıllarda Trabzonspor’u tutan bakanlarımız, milletvekillerimiz bunu açıkça göstermeleri bu camianın kendini ayrıcalıklı hissetmesine sebep oluyor. Türk futboluna etki ve baskı uyguluyorsunuz. Hakemler, tüm paydaşları ve karar mekanizmalarını etkiliyorsunuz. Adil rekabet ortamının tamamen ortadan kalkmasına sebebiyet veriyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
“Trabzonsporlulaştırma çabasıyla karşı karşıyayız.”
Kendisine neden hakemlere sahip çıkıyorsunuz şeklinde sorulduğunu belirten Koç, “Evet en çok muzdarip olan kulüp biziz. Biz TFF’nin köhnemiş, yozlaşmış yapısına karşıyız. Çünkü orada bir operasyon dönmektedir. Esas tehlike son yıllarda TFF’yi Trabzon hakimiyetine geçirme, bir nevi Trabzonspor’lulaştırma çabasıyla karşı karşıyayız.” dedi.
“İnşallah F.Bahçe bu mücadeleyi bundan sonra da yalnız vermek durumunda kalmaz”
“Bu söyleyeceklerimiz Türk futbolunu ilgilendirir. İnşallah Fenerbahçe bu mücadeleyi bundan sonra da yalnız vermek durumunda kalmaz. Tabii ki diğer takımları tutan devlet yetkilileri var. Ancak onlar olması gerektiği gibi tarafsız duruşları var. Hangi bakanı Beşiktaş’ın, Galatasaray’ın, Başakşehir’in stadında gördünüz. Yok mu bu takımları tutan siyasetçi? Sanki Trabzonspor’un menfaati her şeyin önünde olabilirmiş gibi bir görüntü oluşuyor. Milyonlarca vatandaşın sorumluluğunu taşıyan sizlerin Türkiye’ye yapılan bu suikast girişimini, 7 yıldır faili bulunamayan bu suikasti, FETÖ’cülerin saldırısını gösteren bu pankartı nasıl astırdığınızı biz merak ediyoruz!”
“Yazıklar olsun!”
“Milyonların rahatsızlığını farketmişsinizdir. Neden çıkıp suç teşkil eden bu pankart için bir şey yapmadınız? Neden toplumu rahatsız eden bu pankart için çıkıp bir şey söylemediniz? Her eylemi ile terör örgütü olarak kabul edilen bu yapı, söz konusu Fenerbahçe olunca mı meşrulaşıyor? Yapana, görene, müsaade edene, hepinize söylüyuorum. Başta cumhurbaşkanımız olmak üzere devletin mücadelesine gölge düşürmüyor musunuz?
“Trabzonspor’un pervasızca sergilediği bu şımarıklık koruma kalkanından kaynaklanıyor”
“Bu hadsizliğin, şımarıklığın bir koruma kalkanından kaynaklandığına dikkat çekmiştim. Cuma günkü cezalar çıksın diye toplantıyı bu güne aldık. Disiplin sevklerinden göreceksiniz demiştim. Aynen tahmin ettiğimiz gibi çıktı. Doğru düzgün bir ceza yazalım diyemediniz. Şaşırmadık. Trabzonspor’un pervasızca sergilediği bu şımarıklık koruma kalkanından kaynaklanıyor.”
“Lobi yaparak bu sezonun altyapısı hazırlanmıştır”
“Nasıl korunuyor? Birkaç örnek vereceğim. Önce nasıl geldik bu noktaya? Bildiğiniz gibi Trabzonspor’un uzun yıllardır şampiyon olamaması. 2010-11 sezonunda bize kaybettikleri şampiyonluğu hazmedememeleri, bazı siyasetçilerin gücünü kullanmaları, Trabzonspor lobisinin kibirli ve kural tanımaz hale gelmesine sebebiyet vermiştir. Yaklaşmışlar, bir kez daha kendi hatalarından dolayı 2019-20 sezonunda şampiyonluğu Başakşehir’e kaybetmişler. En agresif şekilde güçlerini kullanarak, TFF’ye, sisteme, Başakşehir’e saldırıya geçmişlerdir. Sonrasında sistematik bir şekilde daha da sert yüklenmeye devam ederek, lobi yaparak bu sezonun altyapısı hazırlanmıştır. Hakemlere kimse direkt gidip bunu yap şunu yapma demez. Ancak siz sistemi istediğiniz gibi kendinize yontarsanız, TFF’deki herkes bilinçaltında sorunlar yaşamaya başlar. Gördükleri şeyleri yanlış yorumlamaya başlar. Onlar artık kendilerine zarar geleceğini bildikleri için yönetimin istediği kalıba girer.”
“Attığı her adımda skandal yaratmaya doymayan bir federasyondan bahsediyoruz”
“TFF’nin mevcut durumuna bir bakalım. Bu sezon özelinde yaşananlar hepinizin malumudur. Dünkü cezalarda gördüğünüz gibi attığı her adımda skandal yaratmaya doymayan bir federasyondan bahsediyoruz. TFF’nin özerkliği tartışılır hale gelmekten çok ötede bir durumdadır. TFF’de Trabzon’un ağırlığı herkesin bildiği bir durumdur. Trabzonlu olmayıp, rüzgara göre hareket eden yöneticiler sayesinde sağlanmaktadır. Bu durum pek çok konuda sergilenmektedir. Yıl 2015, Trabzonsopr- Galatasaray maçı, Denayer’in eline çarpıyor top, Cüneyt Çakır görmüyor. Dünyanın her yerinde maç yöneten Cüneyt Çakır 1612 gün Trabzonspor maçına atanmamıştır. Hangi federasyon için adil ve eşit diyebilirsiniz? Bunu gören hakemler etkilenmiyor mu?”
“Ben sahaya atlayıp böyle bir şey yapsaydım ne kadar ceza alırdım?”
“2-2 biten Alanyaspor maçı. Oradaki kayıp şampiyonluğa büyük etkisi olmuştu. Sayın başkan o maçtan sonra sahaya atlamış, hoş olmayan görüntülere sebebiyet vermiştir. Hepimize olan bir şey bu ama kurallar var. Fiziki saldırıda bulunmuş Alanyaspor çalışanlarına… Aylarca en az 6 ay ceza alması gerekirken sadece 15 gün ceza almıştır. Ben sahaya atlayıp böyle bir şey yapsaydım ne kadar ceza alırdım? Temsilci raporları çok çok önemli. Talimatla temsilci raporları düzenlenmiştir.”
“TFF tarihinde çok ender görülmüş bir sevk”
“Daha da garip bir olay var. O haftanın disiplin sevkleri 24 Haziran’da yapılıyor Bu hadiseye özel olarak sevk yapılıyor. TFF tarihinde çok ender görülmüş. Bu olayın sevki, tek başına bir gün sonra yapılıyor. Herhalde bu olayı kılıfına uydurmak için 1 gün daha gerekti.”
“TFF kendi hakemini, MHK’yı savunamıyor. Korkuyor…”
“Alanyaspor-Trabzonspor maçı 1-1 bitiyor. Hakem, sezon içinde hakemliği bıraktırılacak olan Halis Özkahya. Trabzonspor’un oyuncusu haklı şekilde oyundan atılıyor. Trabzonspor çok sert bir açıklama yapıyor.
Trabzonspor açıklamasından bir bölüm şöyle, ‘Bizim tepkimiz hırsızları kullanan, kollayan zihniyetledir. Yüzüne tükürüldüğünde ya Rabbi şükür diyecek insanlardır. Biz biliyoruz ki Halis Özkahya burada yalnız değil. Onu yönlendiren birileri var. Bu karanlık sistem içinde kendine yer edinmiş, Trabzonspor’un yükselişine ket vuran birileri var.’ Eşi benzeri görülmemiş bu açıklamaya TFF cevap bile veremiyor. Fenerbahçe’nin her açıklamasına anında cevap veren bu korkak zihniyet, bu açıklamaya cevap dahi veremiyor. Söz konusu Trabzonspor olduğu için kendi hakemini, kendi kurumu olan MHK’yı savunamıyor. Korkuyor…
Atama için baskı kuruyorlar”
Bu aslında TFF’nin kulüplere karşı olan farklı yaklaşımın pek çok örneğinden bir tanesidir. Niye böyle sert çıkış yapıyorlar? Bir sonraki maç Fenerbahçe ile. O meşhur Kim Min Jae’nin atıldığı maç. Baskıyı kuruyorlar atama için. Tecrübesi son derece yetersiz bir hakem atanıyor maça. Temsilciler konusunu inceleyin. Başkanı kimdir? Bu toplantıda girecektim ama o kadar çok malzeme var ki süre yetmez. İsimlerden bağımsız temsilciler sistemi çok farklı çalışıyor. Disiplin kararları Hukuk Müşavirliği ile ilişkilendirilse de esasen temsilci raporu ile değerlendirilir. Temsilci o gece raporu hazırlar. Salı günü sormuştum güvenlik kameraları incelendi mi diye ama maçtan yarım saat sonra TFF, Trabzonspor’a tebrik mesajı yolluyor.
Temsilci raporundan sonra Hukuk Müşavirliği direkt PFDK’ya sevk eder. PFDK gerekli cezaları verir. Bu maçta seyircilerin müthiş bir tahakkümü olduğu bellidir. Bu tahakkümün sonucu ne yazık ki ülkemizde böyle değil.
NE YAZIK Kİ…
Garip, standartı olmayan saçma sapan cezalar ortaya çıkar. Temsilci atamalarında müthiş torpil sistemi dönmektedir. Futbolla alakası olmayan insanlar atanmaktadır. Bunların hepsini Abdurrahman Arıcı’ya ayıracağımız bir toplantıda aktaracağım.Özetle hukuk kurallarına gelene kadar yıllardır disiplin cezalarını maç oynanırken bile değiştirebilecek bir sistemden bahsediyorum. Ne yazık ki temsilci raporları temsilci işleri direktörü kara kutu olarak bilinen Baki Şahin’in onayından geçmektedir. Müdahaleye açıktır. Raporlar sisteme girmeden önce birilerinin filtresinden geçmektedir. Bize göre de müdahaleye açık demektir. Futbolun hukuki tarafında da bazı görünmeyen kişiler kara düzenlerini devam etmektedir. Bundan yararlanmak isteyen bir kulüp de mevcuttur. TFF’de 311 temsilcimiz var. Bunların 107’si emniyet müdürü. Bunların dışında milletvekilliği yapmış insanlar da var. Tabii o tabloları gördüğünüz zaman insanlar da 30 kere düşünmek zorundalar. O raporlara göre çıkıyor. Temsilcilere hakim olmak bugün müthiş bir rekabet avantajı sağlamaktadır.
“1 yıl men cezası alan kişinin bugün olduğu konuma bakın”
Şimdi Temsilciler kurulunda bir başkan vekili var. 2015 yılında Trabzonspor’da yönetici. Trabzonspor-Gaziantep maçında, hakemleri saatlerce soyunma odasında rehin tutması nedeniyle 28 Ekim 2015 tarihinde 1 yıl men cezası alıyor ve bugün olduğu konuma bakın. Daha da kötüsü disiplin talimatlarına göre 6 aydan fazla cezası olan hiçbir kişinin TFF’de görev alması yasaktır. Bu arkadaşı atıyorlar sonra bu kişi TFF’ye başvuruyor ve sessiz sedasız bu kişinin dosyasını temizliyorlar. Şimdi ise bundan sonraki başkan olarak düşünülüyor. O olay başlı başına skandalken, başkan olarak düşünenler var. Kurulda bir kişi daha var, 2018 yılına kadar yani kurul üyesi olana kadar FB şike yapmıştır diye paylaşım yapan biri temsilciler kurulu üyesidir. Biz daha ne yapalım? Bu kişi aynı zamanda bir bakanımızın da iletişim danışmanıdır. Daha ne diyeyim…”
“Böyle bir dönem Türk futbolunda hiç olmamıştır”
“Bu sadece Fenerbahçe’ye olan bir tehlike değil. Temsilciler kurulunda hakimiyet sağlamanın bu kadar büyükl bir rekabet avantajı yarattığı bir dönem Türk futbolunda hiç olmamıştır.”
“Tatil edilmesi gereken maç tatil edemiyor”
“8 puan 6’ya incekti 3 hafta kala. Adana Demirspor maçındaki kimse penaltıdır diyemez…. Cumartesi günkü maça gelelim. Maçın bitimine birkaç dakika var taraftarlar sahaya giriyor. Antalyaspor başkanına göre birkaç oyuncusu darp ediliyor. Normalde hakem maçı tatil etmeli. Tatil etse kimse bir şey diyemez normalde. Tabii ki tatil edilmesi gereken maç tatil edemiyor. Düşünsenize son dakikada Antalyaspor gol atsa ne yaşanırdı? O Antalyalı futbolcular binlerce Trabzonsporlu taraftarın arasında kalınca ne düşündüler? Onları kutluyorum dik durdular. Antalyaspor kaos yaratmadı. Orada doğru olanı yapmak kaos yaratacaktı. Ama onlar yapmadı. İÇinde bulunduğumuz durumda maçı tatil edecek bir tane hakem var mıydı? 2013-14 Beşiktaş-Galatasaray maçı. Seyirciler sahaya girdiği için hakem tatil ediyor maçı. Ve Beşiktaş’a 4 maç seyircisiz oynama cezası veriyro ve hükmen kaybediyorlar. Yine burada kupa maçı. Saha olaylarından dolayı maç hakem tarafından tatil ediliyor… Örnekler var… Hangi babayiğit kuralları uygulayabilir bu ortamda.”
“Ben olsam takımı sahadan çekerdim”
“Tekrar Antalyaspor’u tebrik ediyorum. Kolay değil. Ben olsam sahadan çekerdim. Oradaki psikolojik baskı ortada. Oyuncular darp dilmesine rağmen sahadan ayrılmıyor. Zaten Antalyaspor Başkanı da Türk futbolunun kaosa sürüklenmemesi için takımıım sahadan çekmedim diyor. Zaten hakemin çekmesi lazımdı.”
“TFF maç bittikten tam 5 dakika Trabzonspor’a şampiyonluğun kutlamasını yapıyor”
“Beşiktaş’ın kural hatası başvurusu var. Reddedildi. 7 gün tahküm süresi var. Bu maç oynandığı zaman tahküm süresi dolmamıştı. Sonuç çıkmadan tescil edemezsin. Bir de üstüne o günkü maçta yaşananlarla ilgili temsilci raporlarına bile bakılmadan, yangından mal kaçırır gibi TFF, maç bittikten tam 5 dakika sonra Trabzonspor’a şampiyonluğun kutlamasını yapıyor.”
“Bu ne cürret, bu ne skandal…”
“Normal insanlar burada kayırma var desek yanlış mı söylüyor oluruz? Bu ne cürret, bu ne skandal… Hangi lig bitmeden köprüye bayrak asıldı? Bana sorarsanız İstanbul takımları dışında hiçbir takımın şampiyonluğu orada asılmamalı. Biz şampiyon olduğumuzda Trabzon’da, Eskişehir’de bayrak çekiliyor mu?”
“Aklınızı mı yediniz!”
“Dün cezalar açıklandı. Olaylı maçın karşılığını hepimiz gördük. Geçmişteki cezaları söyledim. Temsilci raporlarının eksik olacağını söylemiştim. Eksikti. O maçın temsilcilerinden biri eski milletvekili, biri eski Rize emniyet temsilcisi, biri de Kocaeli’den bir iş insanı. İşin garibi Fenerbahçe’den başka kimse ses çıkarmıyor. Kanıksıyoruz. İşin kötüsü haksızlığı kanıksayarak, anormal bir durumu normal hale getirmektir. Dünkü cezalardan sonra haklı çıktığımızı bir kez daha gördük. Beşiktaş-Fenerbahçe maçı var, Yeni Kapı’da Trabzonspor kutlaması konuluyor. En azından polisimize acıyın. Aklınızı mı yediniz!”
“Süper Kupa oynansın başvurusunun cevabını veremediler daha…”
“Önümüzdeki haftaki maçlarını İstanbul’da yapmak istiyorlar. Bu provakasyon değil midir? Beşiktaş şampiyon olacak, diyor ki ben son maçımı Trabzon’da oyanayacağım… Böyle bir şey var mı ya! Tabii federasyonun durumunu size söyledim. Zaten başındaki kişi göreve devam etmek için her şeyi yapmaya hazır. Süper Kupa oynansın başvurusunun cevabını veremediler daha… Niye? Bunu kabul edersek 2010-11 şampiyonunu kabul etmiş oluruz diyorlar. Zaten sitende öyle!”
“3 Temmuz’a dönmemiz gerekiyor diyorum.”
“Biz ne yapacağız? Kendi camiama sesleniyorum. Kongre üyelerimize, yüksek divan kurulu üyelerimize özellikle taraftarımıza sesleniyorum. Bu kulübün her bir ferdine iş düşmektedir. Verdiğim mesajlar, örnekler, artık bunu çözmeye niyetli bir federasyonun olmadığını görüyoruz. Bunların anlayacağı tek bir dil var o da camianın gücüdür. Onun için 3 Temmuz’a dönmemiz gerekiyor diyorum.”
“Suç duyurusunda bulunduk”
“Peki biz Fenerbahçe olarak ne yapacağız. TFF başka bir kulübün hakimiyetinden kurtarmak için canımız çıktı şimdi bir başkasına geçiyor. Biz Fenerbahçe olarak, Trabzonspor yönetim kurulu ve kimlikleri henüz tespit edilemeyen ancak savcılık ile ulaşılabilecek faillere – duyduğumuza göre sadece 200 kişi sahaya girdi demişler – tespit olunamayan ama olacağını ümit ettiğimiz kişiler adına suç duyurusunda bulunduk.
– Şiddete neden olabilecek açıklamalar
– Suçu ve suçluyu övme
– Halk arasında korku ve panik
– Suç işlemeye tahrik
– Halkı kin ve düşmanlığa tahrik
– Kanunlara uymamaya tahrik
– Hakaret
– Tehdit veya hakaret içeren tezahürat
“Ağaoğlu başkan olduğu sürece Kulüpler Birliği faaliyetlerine katılmayacağız”
“Şu ana kadar Fenerbahçe ve Fenerbahçe camiası 20 ilde 100’ün üzerinde suç duyurusunda bulunuldu. Bu rakam daha da artacaktır. Taraftarımızdan ricam kulübümüzün hukuki adımlarını takip edip, Fenerbahçe’ye destek olmalarını rica ediyorum. Trabzonspor Başkanı kulüpler birliği Vakfı’nın başkanı olduğu müddet boyunca çalışmalara katılmıyoruz. Haziran ayındaki genel kurulda çıkacak karara göre üyeliğimizi devam ettirip ettirmeme konusuna bakacağız.”
“3 Temmuz failleri bulunmalıdır”
“Bu suç unsuru pankart vesilesiyle devletimize çağrıda bulunmak istiyorum. 2010-11 şampiyonluğu için 3 Temmuz faillerinin bulunmasını devletimizden rica ediyorum. 3 Temmuz failleri bulunmalıdır. Bulunmaması devletimizi zayıf göstermektedir. Türkiye güçlü bir devlettir.”
“427 gündür cevap alamadık”
“28 şampiyonluk mevzusu var. 427 gündür cevap alamadık. Ama başka başvurularımız da var cevap alamadığımız. Süper Kupa başvurusu yapalım dedik, Beşiktaş da başvurdu. Üzerinden 127 gün geçti. Ki bu aralarındaki en basiti. Ama kararı veremiyorlar, korkuyorlar. Oradaki ağır top ne yazık ki başka bir kulübün yanında. Trabzonspor’un resmi sitesinden 2010-11 şampiyonluğu kaldırılması için yaptığımız başvurumuzdan 97 gün geçti. Hala yanıt yok. Bari yapamıyoruz deyin.”
“Bu federasyonun bu kararları çıkarmayacağını biliyoruz”
“Mevcut TFF başkanının devam etmesi şeklinde lobi olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla topal ördek konumunda olan bu federasyonun bu kararları çıkarmayacağını biliyoruz. Bütün belgeleriyle kanıtlarıyla başvurumuzu yaptık. TFF resmi internet sitesinde ulusal şampiyonluğu 1924 tarihi ifade ediliyor. Takımların şampiyonluluk kabul kıstası turnuvaların milli ve ulusal olmasıdır. Bizim de milli ve ulusal şampiyonluklarımızın resmen tanınması için başvuru yaptık. Yönetici arkadaşlarım bir hatırlatma için ziyarette bulundu. Tüm başvurularımıza rağmen TFF tarafından bu konuya dair tek bir adım dahi atılmamış.”