Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2021’in sonuçları açıklandı
İSO, ‘Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2021’in sonuçlarını açıkladı.
İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO), “İSO Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2021” araştırmasına göre, İkinci 500’ün üretimden net satışları, yüzde 77,5 artarak 191,1 milyar TL’den 339,2 milyar TL’ye yükseldi.
İSO, mayıs ayında açıkladığı “İSO Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2021” araştırmasının ardından daha çok KOBİ niteliğindeki kuruluşları kapsayan “İSO Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2021” araştırmasının sonuçlarını da açıkladı.
Buna göre, İSO İkinci 500’ün 2021 yılındaki üretimden net satışları yüzde 77,5 artarak 191,1 milyar TL’den 339,2 milyar TL’ye yükseldi.
Üretimden net satışlar baz alınarak yapılan İSO İkinci 500’ün 2021 yılı sıralamasına bakıldığında; Ege Seramik 980,1 milyon TL ile ilk sırayı aldı. Ege Seramik’i, küçük bir farkla 979,8 milyon TL ile Kozlu Gıda takip ederken, Kangal Termik Santral 979,7 milyon TL ile üçüncü oldu.
İSO İkinci 500’ün bu yılki listesine 137 yeni sanayi kuruluşu girdi. Bunlardan 57 tanesi İSO 500’den İSO İkinci 500’e düşen şirketlerden oluştu. Listeye geçen yılki İSO 1000 dışından giren yeni firma sayısı 80 olurken, 2020 yılının İSO İkinci 500 listesinden İSO 500’e çıkan firma sayısı ise 39 olarak gerçekleşti.
“Sanayi kuruluşlarımız güçlenen küresel talepten payını aldı”
Açıklamada görüşlerine yer verilen İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, İSO İkinci 500’ün 2021 yılı sonuçlarının dünya ekonomisinin salgın krizinden çıkış sancılarıyla geçirdiği hareketli bir yılın sanayiye yansıyan fotoğrafı niteliğinde olduğunu belirtti.
Öncelikle 2021 yılındaki aşı uygulamalarıyla dünyada hemen her sektöre dönük talebin beklenenden erken toparlandığına tanıklık edildiğini aktaran Bahçıvan, “Bu, beraberinde tedarik krizini getirdi. Gevşek para ve maliye politikalarının sağladığı rekor parasal genişlemenin en yıkıcı yan etkisi ise sonuçlarını bugün de yaşamakta olduğumuz küresel enflasyon oldu.” ifadelerini kullandı.
Bahçıvan, 2021 yılını çift haneli bir büyümeyle kapatan Türkiye’de sanayi kuruluşlarının özellikle dış pazarlardaki performanslarıyla güçlenen küresel talepten payını aldığını belirterek, şunları kaydetti:
“İSO 500’e göre daha küçük ölçekli ve KOBİ niteliğinde şirketlerden oluşan İSO İkinci 500’ün ihracatı yüzde 35’lik bir büyümeyle 2021’de Türkiye genelinden ve İSO 500’den daha başarılı bir görünüm sunuyor. Fakat İSO İkinci 500’ün verilerine baktığımızda, borçlanma yapısında belirgin bir bozulma dikkatimizi çekmektedir. Söz konusu veriler İSO İkinci 500’de işletme faaliyetlerinin giderek daha fazla borçlanma ağırlıklı olarak finanse edildiğini ortaya koyuyor. Asıl önemlisi ise borcun vade yapısında da gözle görülür bir kısalmanın olması.
Baktığımızda, mali borçların toplam borçlar içindeki payı yüzde 57,6’dan yüzde 54,2’ye inerken, diğer borçların payı yüzde 42,4’ten yüzde 45,8’e yükselmiş görünüyor. Bunun anlamı şu; İSO İkinci 500 şirketleri; faaliyetlerin finansmanında ve artan işletme sermayesi ihtiyacının karşılanmasında ticari borçları çok daha fazla kullanmışlar. Bir başka deyişle 2021’de sanayiciler, bankalara olan borçlarından çok daha büyük bir hızla başka firmalara borçlanmışlar. Bu, İSO İkinci 500 araştırmalarında karşımıza çıkan yeni bir durum olarak dikkati çekiyor.”
“Şirketler, faaliyet giderlerini ve döviz kuru dalgalanmalarını başarıyla yönetti”
Erdal Bahçıvan, başta ihracatçı sanayiciler olmak üzere, şirketlerin son yıllarda nitelikli ve kaliteli finansmana erişimde çeşitli güçlükler yaşadığını ifade ederek, “Bu tabloya bakarak şunu söyleyebiliriz; finansman koşullarının sıkılaştığı ve kredi imkanlarının daraldığı son dönemlerde sanayicilerimizin içinde bulunduğu bu durum, zincirleme reaksiyon halinde gelişebilecek ödeme risklerine işaret etmesi bakımından son derece endişe vericidir.” değerlendirmesinde bulundu.
KOBİ’lerin ölçek büyütmek, rekabetçiliği artırmak ve pazarını genişletmek için büyük çaplı yatırımlara daha fazla ihtiyaç duyduğunu aktaran Bahçıvan, buradan hareketle kurlardaki yükseliş ve finansman koşullarındaki sıkılaşmanın dev şirketlere kıyasla KOBİ’ler için daha zorlayıcı bir ortam oluşturduğuna şüphe olmadığını belirtti.
Bahçıvan, İSO İkinci 500 şirketlerinin ana büyüklük kriteri olan üretimden satışlarının, 2021 yılında yüzde 77,5 artarak 191,1 milyar TL’den 339,2 milyar TL’ye yükselmesinin önemli bir başarı olduğunu vurguladı.
İkinci 500 şirketlerinin, 2021’de İSO 500’ü aratmayacak şekilde hem faaliyet giderlerini hem de yıl içerisindeki döviz kuru dalgalanmalarını başarıyla yönettiklerini belirten Bahçıvan, zira hem EBITDA hem de vergi öncesi dönem karlılığında dikkati çekici iyileşmelerin olduğunu kaydetti.
Bahçıvan, finansman giderlerinin, büyük kuruluşlarda olduğu gibi İkinci 500’de de karlılığın temel belirleyicilerden biri olmayı sürdürdüğünü ifade ederek, “Türk lirasındaki değer kaybı, enflasyondaki artış ve faiz oranlarındaki yükselişin etkisiyle İSO İkinci 500’ün finansman giderlerinin 2021 yılında yüzde 114,4 oranında artarak 20,1 milyar TL’ye yükselmiş olması bunun açık bir göstergesi. Ülkemiz sanayisinin teknolojiye dayalı, nitelikli ve katma değer yaratan bir üretim yapısına kavuşması, dünya ile rekabetimiz açısından zorunlu. Ne var ki, 2021’de İSO İkinci 500’de halen yüzde 70’in üzerinde düşük ve orta-düşük teknoloji ağırlıklı bir yapının aşılamadığı görülüyor. Bu durum, katetmemiz gereken uzun bir yol olduğunu gösteriyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“AR-GE harcamalarında ciddi bir sıçramaya ihtiyaç var”
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, AR-GE harcamalarında ciddi bir sıçramaya ihtiyaç olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Nitekim İSO İkinci 500 sonuçları, sanayi kuruluşlarının AR-GE’ye ayırdıkları kaynakların üretimden satışlara oranla binde 5’in altında sıkışıp kalmış olduğunun altını çiziyor. Sanayimiz, giderek dijitalleşen küresel rekabet ortamında bundan çok daha fazlasına ihtiyaç duyuyor. 2021 yılında İSO İkinci 500’ün istihdamı yüzde 5 artarak 261 bin kişiye çıkarken aynı yılda ödenen maaş ve ücretlerdeki artış ise yüzde 39 oldu. Sanayinin istihdamı sürükleyici özelliği burada da karşımıza çıktı.
2022 itibarıyla dünyada enflasyon ve büyüme açısından beklentilerin olumsuzlaştığı, 1970’lere dönüş ve stagflasyon endişelerinin arttığı bir dönemden geçiyoruz. Sanayimizin de bu hava değişiminden etkilenmemesi ne yazık ki pek de mümkün görünmüyor. Bu bağlamda İSO İkinci 500’ün 2021 yılı sonuçları, bir yandan sanayicilerimizin değişen koşullara uyum sağlama yeteneğine işaret ederken diğer yandan da zor bir döneme hazırlıklı olmak için çıkarılması gereken dersleri ortaya koyuyor.”
(AA)