Babacan Iğdır’da konuştu: Enkaz edebiyatı yok!
Seçim çalışmaları için Iğdır’a giden DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan buradaki halk buluşmasında konuştu. Babacan, “Bizde ‘Enkaz devraldık’ edebiyatı yok. Mazeret falan yok. İş üreteceğiz. Alın teri hakkını alsın diye çalışacağız. Hep beraber zenginleşeceğiz” dedi.
Babacan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
‘Damadın bakanlığı döneminde ‘Ucuz elektrik satıyoruz’ diyebilmek için barajlardaki suyu tükettiler’
“Sadece ‘Nasıl ucuz elektrik satıyoruz’ diyebilmek için barajlardaki suyu tükettiler. O su bize tarım için, sulama için lazımdı. Damadın bakanlığı döneminde ‘Bak ne güzel yönetiyor enerjiyi’ dedirtmek için barajlardaki suyu tükettiler. O gün bugündür Türkiye’deki barajların su seviyesi bir türlü eski noktaya gelemiyor. Hepsini biliyoruz.”
‘Alın teri hakkını alsın diye çalışacağız’
“Bizde ‘Enkaz devraldık’ edebiyatı yok. Mazeret falan yok. Bahane üretmeden, laf üretmeden iş üreteceğiz. Alın teri hakkını alsın diye çalışacağız. Hep beraber zenginleşeceğiz. Buzdolabınızdan eksilenlerin yerine konulmasını, pazar torbalarının dolmasını sağlayacağız. Bayramda torununa harçlık veremeyen dedelerin, ninelerin cüzdanının dolmasını sağlayacağız. Evladının eğitimi için binlerce lira döken ama yine de torpilsiz iş bulamayan ailelerin huzura kavuşması için çalışacağız.”
İyi projelere destek verilecek, eksikler tamamlanacak, yanlışlar düzeltilecek
Babacan’ın hedefinde ayrıca Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı vardı. “Bu milletten topladıkları vergiyi bu millette yalan söylemek için kullanıyorlar” diyen Babacan, savunma sanayii ve Togg ile ilgili sözlerinin çarpıtılmasına tepki göstererek, “Biz yönetime geldiğimizde iyi yapılan, dürüst yapılan bütün projelere aynen destek vermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
İletişim Başkanlığı’na: “Algıları Ayarlama Enstitüsü”, “rende binası”
Babacan şunları söyledi:
“Ankara’da Cumhurbaşkanına direkt bağlı çalışan bir bina var, biz ona ‘Algıları Ayarlama Enstitüsü’ diyoruz. İşleri güçleri gerçekleri gizlemek. Gençlerin diliyle, rende binası… Ne yapıyor bu rende binası? Bizlerin konuşmalarını cımbızlayıp televizyondan, sosyal medyadan, WhatsApp gruplarından gösteriyor. Bir cümle kuruyoruz, alıyor iki kelimeyi, sanki başka bir şey söylemişiz gibi yayıyorlar. Çünkü korkuyorlar. Gerçekler o kadar ağır ki korkuyorlar.”
“Ben, ‘Üreticiler siyasetçilere bağlı kalmasın’ diyorum, onlar ‘Babacan savunma sanayisine karşı’ diyor. Yalan söylüyorlar”
“Ben ‘ülkemiz sanayide gelişsin, rekabet artsın, üreticiler yatırımcılar siyasetçilere bağlı kalmasın’ diyorum. Onlar ‘Vay Babacan savunma sanayisine karşı’ diyor. Arkadaş, ben böyle bir şeyi ne zaman söyledim, göster hele… Yok, yalan söylüyorlar. Ben ‘Togg var ama gençler alamıyor. Önemli olan gençlerin araba alacak maddi güce kavuşması’ diyorum. ‘Vay Babacan yerli üretime karşı’ diyorlar. O İletişim Başkanlığı 100 milyonlarca lira para harcıyor, cumhurbaşkanına direkt bağlı. Görevleri kendi hatalarını örtmek, başkalarını karalamak. Bu milletten topladıkları vergiyi bu millette yalan söylemek için kullanıyorlar.”
‘Çok daha iyi projelerin altına imza atacağız’
“Biz yönetime geldiğimizde iyi yapılan, dürüst yapılan bütün projelere aynen destek vermeye devam edeceğiz. Hatta çok daha iyi projelerin altına imza atacağız. Eksiği varsa tamamlayacağız, yanlışsa düzelteceğiz.”
‘Eski defterlerde karşısına çıkıyorum, kafası bozuluyor’
“Dün gene bana ‘Bebecan’ demiş. Ben gençler adına ‘Bebecan’ diye adlandırılmaktan gurur duyarım. Gençlere imkân tanındığında ne kadar büyük başarı ortaya koyabileceğini zamanında ispatlamışım. Ne zaman bir başarıdan bahsedecek olsa eski defterleri kurcalaması gerekiyor. Orada da karşısına ben çıkıyorum, kafası bozuluyor. Ondan sonra Bebecan aşağı, Bebecan yukarı. ‘Ben faizle mücadele edeceğim’ diye yetki isteyen Erdoğan, cumhuriyet tarihinin en yüksek faizini ödeyen devlet başkanı oldu.”
‘Eşit vatandaşlık olsaydı seçmen iradesi gasp edilmezdi’
“Hedefimiz eşit vatandaşlık ilkesini hâkim kılmaktır. Ülkemizde tam demokrasi olsaydı, eşit vatandaşlık olsaydı, demokrasimizin üstünde kayyumların gölgesi gezmezdi. Şehirlerimizde seçmen iradesi gasp edilmezdi. Bu topraklarda konuşulan hiçbir dil yok sayılmazdı. Hiçbir dile bilinmeyen dil muamelesi yapılmazdı. Hayalimizdeki Türkiye, hepimizin Türkiye’sidir. Etnik, dini, mezhebi ve kültürel tüm çeşitliliğimizi sahipleniyoruz. Hepsi zenginliğimizdir.”
‘Sorunlarımızı TBMM çatısı altında çözeceğiz’
“Her düşünce meclis çatısı altında temsil edilecek. Sorunlarımızı TBMM çatısı altında meşru demokratik siyasetle çözeceğiz. Sorunlarımızı çatışmayla, şiddetle çözemeyiz. Tam demokrasi yolunda canla başla çalıştık, çalışıyoruz.”
‘Fikirlerden korkulmaz’
“Fikirlerden korkulmaz. Düşünceyi yasaklayamazsınız. Herkes hür, özgür düşünce hakkına sahiptir. Ülkemiz hiç kimsenin dışlanmadığı, hiçbir fikrin ötelenmediği bir ülke olacak inşallah. Türkiye’nin güçlenmesinin yolu herkesin özgürce konuşabilmesinden geçer.”
Vatandaştan Babacan’a: “Allah şahidim olsun, haksızlığı kabul etseydin şu an AK Parti’deydin”
Babacan’ın konuşması sırasında araya giren bir vatandaş, “Sizlere güveniyoruz. Allah rızası için halka, ülkeye hizmet edin. Seni seviyoruz. Allah şahidim olsun; sen haksızlığı, hukuksuzluğu kabul etseydin şu an AK Parti’deydin. Kabul etmediğin için halkla birliktesin” dedi.
Babacan vatandaşa “Biz arkadaşlarımızla beraber hep adaletin ve doğrunun yanında durmaya çalıştık” sözleriyle karşılık verdi.