Bu gidişat size yakışmıyor!
Ortaokul 2. sınıfta iken Zile’ye Kasım Gülek gelmişti.
Görmek için CHP kongresine gittim.
Yıl 1952…
O günlerden itibaren gazete okumaya başladım.
Daha önceleri Karagöz Gazetesi alırdım.
Dükkan sahibi esnafın çok okuduğunu biliyorum.
Çünkü babam da alır, bana okutur dinlerdi.
Çünkü okuma yazma bilmiyordu. Dedeme çok kızardı okutmadı diye…
***
Bu gün düşündüğüm zaman, bir devletin gücünü, huzurunu ve zenginliğini dilim varmıyor ama yolsulluğunu da siyasetçiler belirliyor diyebilirim.
Esnaf
Çiftçi
Zamlar
Kavgalı siyaset
Okulların durumu
Gençlerin geleceği
Suçlu arama saçmalığı
Sayıştay kararları
Yoksulluk…
Saymakla bitecek gibi değil…
***
Toplumda kutuplaşma
Dışarının pervasız davranışları
Terör belası
Pandemi salgını
Reform
Anayasa
Yeni devlet kurma hevesi
Kuruluş ve kurtuluş heyecanı
Elden giden topraklar
Üstelik deprem sel afetleri
Hazinenin boş olması
Cezalılar ülkesi olduk.
Dertler bitmiyor, ama beylerde söz çok!
Diller dikenli, suçlama bitmiyor!
Hain, yalan, aslı olmayan iftiralar.
Toplumda baş döndüren hastalık oldu!
***
Değerli okurlarım,
Sizlere zahmet AKP gazetelerini okuyun.
Çok değil, bir iki gün… Nereye gidiliyor görün!
Yeni Şafak’ın manşeti yeter:
“CHP, GARA’DA PKK’YA KALKAN OLDU!”
Cumhuriyet savcılarımız nerede?
Başkan niçin gereğini yapmıyor?
Muhalefet partilerinin dili mi bağlandı?
Ey CHP! Her gün senin üzerine iftira atılıyor.
Bu kara lekeden kurtulmak kolay değil.
Adalet yolu sizin için kapalı değil.
İftiracılar, yalancılar titresin…
CHP kurtulsun, yangın söndürülsün.