CHP’nin kadın gücü Gemlik’te; ‘kadın’ diye yazılır, ‘cesaret’ diye okunur!
Selam tüm okuyuculara, şiddetin her türlüsüne karşı olan ve mücadele eden; yüreği sevgiyle dolu tüm güzel insanlara…
Siyasetteki hareketlilik git gide artarken siyasilerde yavaş yavaş büyük şehirlerdeki ziyaretlerini sıklaştırdılar. Her ne kadar çoğu halkımızla hasbihal etmeye geldik deseler de ve aslında olması gereken bu olsa da sebebi; seçime hazırlık çalışmaları gibi… Cuma günü CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka ve Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Bursa kadın kolları il başkanlığının ‘kadına şiddete hayır’ sloganıyla Gemlik’te düzenlediği etkinliğe katıldılar.
Şunu söylemeden geçemeyeceğim:
Bir çok siyasinin aksine Aylin Hanım ve Nurhayat Hanım özellikle kadınlarla alakalı şiddet ve bir çok sosyal konularda defalarca Bursa’ya gelmiş ve sadece partilileri değil, bir çok kadının yanında olduklarını göstermişlerdir. O yüzdendir ki farklı görüşlere sahip bir çok kişinin de gönüllerini fethetmeyi başarmışlardır. Bu anlamda da takdir etmeden geçmek haksızlık olurdu.
Gemlik’te akşam saatlerinde yapılması planlanan etkinlik için il ve ilçe teşkilatlarından kadınlar öğleden sonra bir araya gelirken belli ki çoğunun geliş amacı; CHP nin güçlü olduğu kadar halktan olmayı başaran iki cesur kadın siyasetçileriyle sohbet etmek ve morallerini yükseltmekti. Fakat Bursa’dan Gemlik’e doğru otobüslerle yola çıkan partili kadınlar etkinlik alanına gittiklerinde tam bir organizasyonsuzluk hakimdi. İnanın bu duruma ben ve yanımda bulunan gazeteci arkadaşım da çok şaşırdık. Günler öncesinden planlanan böyle bir etkinlikte hazırlanan platformun önünde koyulan 70-80 sandalye, asılan bir kaç bayraktan başka hiç bir hazırlık yoktu maalesef. Hatta ilk etapta ayakta kalanlar bile oldu.
Malum daha programın başlamasına 1-2 saat var. ‘Bari bir bardak çay içseydik’ diyenler ise onun da olmadığını görünce yakındaki bir kafeye gidip temin ettiler. Kaldı ki bunu engelleyecek kadar büyük bir kalabalık da yoktu. Burada şunu bile düşünmedik değil; acaba söylendiği gibi kadın kolları ödenek dışında tutulup yetkilerde ve mali konularda biraz arka planda mı tutuluyordu. Bunun dışında diğer mühim konu ki bence en önemli meselelerden; yaş aralığının çoğunluğunun 50-65 sınırı ve üstünde bir kesiminin oluşturması burada da görülüyordu. Halbuki amaç, genç kitlenin çoğunlukta olması değil midir? Tabi ki tecrübeler mühim. Fakat genç akıllar, genç fikirler, koşabilen umutlar, geleceğe ışıldayarak bakan gözlerde ilerlemenin önemli bir kriteri değil midir? Maalesef ki ilçe teşkilatları dahil genç katılımı oldukça az ve bu durum böyle etkinliklerde kendini çok daha belli ediyor. Orada ömrünü siyasete vermiş bir ablamızla bu konu hakkında ayak üstü konuştuğumuzda ise şöyle söyledi; ”Tabi ki gençlerimiz aslında çokça var fakat işe girme vs gibi konularını belirterek üye olmalarının onlar için sıkıntılı olacaklarını belirterek biraz çekingen davranıyorlar” dedi.
Eh bu da olayın farklı bir boyutu tabi…
Her neyse biz bu durumları gözlemlerken nihayet Aylin Hanım ve Nurhayat Hanım alana girdi. Alabildiğine coşkuyla karşılanırken Aylin Hanım’ın samimi ve içten tavırları çok güzeldi. Alandaki her kadınla neredeyse selamlaştı, sohbet etti. Hatta kırmayıp karşılıklı müzik eşliğinde oynadı bile…
Gemlik Bölge Parkı’nda gerçekleşen program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Ardından Gemlik Kadın Kolu Başkanı Gülseren Güler, Bursa İl Kadın Kolları Başkanı Aysel Okumuş selamla konuşmalarını yaptılar. Ayrıca 1878 yılında kurulan Gemlik Belediyesi’nde Zeynep Akış Serintürk’ün ilk kez bir kadın belediye başkan yardımcısı olarak görevlendirildiği vurgulandı.
Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan’ın tüm belediye uygulamalarında kadın erkek eşitliğini önemsediğini vurgulayan Başkan Serintürk, “Kadın çalışma arkadaşlarımız, kadın daire müdürlerimiz hatta kadın ağır vasıta şoförümüz var. Kadın erkek eşitliğine önem veriyoruz” dedi.
Sonrasında Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu söz aldı; İstanbul sözleşmesini engellemeye çalışanların sonuna kadar karşısında olacaklarını belirtirken, ”Biz kadın cinayetlerine ve kadının eve kapatılmasına karşıyız,buna izin vermeyeceğiz diyerek Atatürk’ün yolundayız ve öyle devam edeceğiz” dedi.
Daha sonrasında ise Aylin Nazlıaka söz aldı.
Şunu ifade etmeliyim ki; gerçekten konuştuğunda içinizi titreten, heyecanlandıran, umutla dolduran bir üslubu var. Boş konuşmalardan kaçınan ve her cümlesinde farklı bir gündem maddesini herkesin anlayabildiği şekilde sebep ve sonuçlarıyla yansıtmayı başarıyor.
Açıkçası o konuşurken hem cinsim olmasından öte bunca ne konuştuğunu anlamadığımız siyasetçi varken böyle bir şahsiyetin siyaset sahnesinde olması beni hem gururlandırdı, hem de mutlu etti diyebilirim.
”Marmara’nın incisi ve zeytinin başkenti Gemlik’te sizlerle birlikte olmaktan onur duyuyorum” diyen Başkan Nazlıaka şöyle konuştu: ”Bizler sürekli sahalardayız. Kadına yönelik şiddetle mücadele etmek için gövdemizi taşın altına koyduk. İktidar şiddeti tolere edilebilir buluyorsa, öyle bir proje yapalım ki partimizin icracı yönünü gösterelim. Genel merkezimizde bir çağrı merkezi kurduk. 444 82 85 numaralı hattımızı arayan tüm şiddet mağdurlarına, istismara uğramış çocuklar ve ailelerine ücretsiz hukuki ve destek ile istihdam, burs imkânları yaratıyoruz. Belediyelerimizin olduğu yerde şiddet mağduru kadınlarımızın barınma ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Onlara yalnız değilsiniz, biz varız, bu mücadeleyi hep birlikte vererek aşabiliriz diyoruz.”
”Toplum öylesine kutuplaştırıldı ki, farklı görüşler yan yana gelemez oldu” diyen Nazlıaka konuşmasını şöyle tamamladı:
”Kadınlardan korkuyorlar. Çünkü biliyorlar ki, kadınlar geleceği şekillendirenlerdir. Kadın diye yazılır, cesaret diye okunur. Mücadelemizi kadın erkek hep birlikte vereceğiz ve ülkemizin geleceğini ilk seçimlerde hep birlikte değiştireceğiz. Sarayda oturanlar halkın elini tutamaz. Asgari ücret fiyatına bardakta su içenler halkın ne hissettiğini anlayamaz. İstediklerini söylesinler, istedikleri kadar baskı yapsınlar, korkmuyoruz, sinmiyoruz, susmuyoruz. Sahalarda olmaya devam ediyoruz.” diye devam ederken eğitimdeki aksaklıklara da değindi ve ”Atatürk’e Cumhurbaşkanı olmasaydınız ne olurdunuz diye sorulduğunda Milli Eğitim Müdürü olmak isterdim” diye cevapladığını anlatırken eğitimin önemini belirterek konuşmasını bitirdi.
Netice itibariyle geceye CHP’nin önde gelen cesur ve sözünü esirgemeyen isimlerinden Aylin Nazlıaka ve Nurhayat Altaca damgasını vurdu ve tabi ki ünlü pilav ustası pilavcı Ahmet’in yaptığı harika pilavın organizasyon dahilinde bir çok insana ikram edilmesi…
Başta da belirttiğim gibi yine şunu yinelemek isterim; gençlere öncelik vermeleri elzem olduğu gibi kadına şiddet konusunda da bu kadar hassas davranırken teşkilatlarda da aktif kadınlara fırsat tanımak onları daha çok görmek sanırım hiç fena olmaz gibi… Tıpkı Aylin Nazlıaka’nın dediği gibi, ‘kadınlar geleceği şekillendirir.’ o zaman?