Çırpınırdın Karadeniz…

Azerbaycanlı şair Ahmet Cevat Ahundzade, Çırpınırdın Karadeniz şiirini, 1. Dünya Savaşı’nda Ermenistan-Azerbaycan sınırındaki Gence kentinde Osmanlı askerlerinin Ermeni ve Rus soykırımını engellemek için verdiği mücadeleye atfen 15 Aralık 1914’te yazmıştır.

Azeri Türkü şair Ahmet Cevat Ahundzade, 1937’de Stalin tarafından “Türk casusluğu ve Türklere yardım etme” suçlamasıyla kurşuna dizilmiştir.

1977 yılında Tufan Güneş’in senaristliğini, Mehmet Kılıç’ın yönetmenliğini ve Cüneyt Arkın’ın başrolünü oynadığı, 1 Nisan 1978 tarihinde gösterime giren, “Güneş Ne Zaman Doğacak” filminde Çırpınırdın Karadeniz türküsü; Kafkaslar ve esir Türklere özgürlük yolunda ülkücüler tarafından milli marş gibi kabul edildi.

Karadeniz; geçmişte bir Türk deniziydi. Doğu ile batıyı ve kuzey ile güneyi birleştiren bir kültürdü aynı zamanda. Karadeniz’de kıyısı bulunan bölgelerde çok sayıda akraba toplulukları vardır.

Günümüzde ise Karadeniz gerçekten hâkimiyet konusunda çırpınmaya başladı. ABD, Rusya’yı Karadeniz’e hapsetmek için askeri üsler ve liman kuruyor ve Ukrayna’yı Rusya ile savaşın eşiğine getiriyor.

Rusya ve Ukrayna arasında kırsal bölgelerde çatışmalar başladı. Geçtiğimiz hafta; ’12 Ukrayna askeri çatışmalarda hayatını kaybetti’ haberlerini okuduk. Rusya, Hazar Denizindeki donanmasını Karadeniz’e indirdi ve ilk defa bölge savaş konumuna getirildi.

Rusya, Ukrayna ile savaş konumuna geliyor olsa da ABD şimdilik askeri açıdan Ukrayna’ya yardım edemiyor. Etmesi için Çanakkale ve İstanbul boğazlarını kullanmak zorunda. İşte burada devreye son günlerin tartışılan konusu Montrö Boğazlar Antlaşması giriyor.

Yeni ABD yönetimi, eski başkan Barack Obama’nın ekibinden oluşuyor ve Mısır konusunda Türkiye’ye mesafeli olarak duruyor. Yeni başkan şimdilik Türkiye’yi gündemine almış değil, bir irtibatı yok. Cumhurbaşkanlığı ile ABD arasında her iki taraf, -basına yansıdığına göre- telefon bekliyor bir birlerinden ama Karadeniz’de düğümü çözecek ülke Türkiye.

Soğuk savaş döneminde NATO’nun Rusya’ya karşı en önemli kozu Türkiye’ydi. Sonrasında Türkiye, NATO ile arasına mesafe koyunca ABD, Romanya, Gürcistan ve Ukrayna üsler kurdu. Karadeniz’de en stratejik ülke Ukrayna… Ve ABD önümüzdeki günlerde iki savaş gemisini Karadeniz’e gönderiyor ama savaş gemileri herhangi geçerli bir mazeret bildirmezse sadece 21 gün kalacaklar Montrö Antlaşmasına göre.

Türkiye şimdilik Ukrayna’nın yanında yer alıyor, Rusya ise dışişleri aracılığı ile sert açıklamalarda bulunuyor.

Karadeniz konusunda Türkiye’nin üstlendiği rol bir taşla birden fazla kuş avlamak… Başarılı olur mu bekleyip görüceğiz ama Türk Dışişleri hem ABD’yi, hem Suriye konusunda Rusya’yı dize getirmek istiyor boğazlar antlaşmasına göre ve eğer Karadeniz’de bir masa kurulacaksa; ki öyleye benziyor, masada olmanın hesabı yapılıyor fikrimce.

Şimdilik Karadeniz konusunda elimizdeki Montrö Antlaşmasının bize verdiği boğazların egemenliği konusunda iki süper güce kafa tutuyoruz. Hatta Kanal İstanbul projesiyle üçüncü süper güç Çin’i de yanımıza almış durumdayız. Zira Kanal İstanbul projesini Çinlilerin yapacağı söyleniyor.

Bir zamanların Türkleri birleştiren kültür denizinin şimdilerde savaş denizi haline gelmesi oldukça üzücü ve düşündürücü değil mi?

Çırpınırdın Karadeniz, Bakıp Türk’ün bayrağına…