Davutoğlu’ndan CHP ve İYİ Parti’ye ‘yeni ittifak’ çağrısı
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu CHP ve İYİ Parti’ye ‘yeni ittifak’ çağrısında bulundu. Davutoğlu ‘Endişeli muhafazakarların garantörü biziz. Erdoğan’ın sürekli hatırlattığı ‘kazanımlarımızı kaybederiz’ korkusunu yok etmek lazım.’ dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Karar TV’de Elif Çakır ve Taha Akyol ile ‘Gündem Özel’ programına açıklamalar yaptı.
CHP ve İYİ Parti’ye ‘yeni ittifak’ çağrısı yapan Davutoğlu, ‘Var olan yapılara katılmamız bekleniyor, bunu kabul etmiyoruz’ dedi.
Davutoğlu’nun ‘İktidar partisini sandıkta yeneceğiz, tabana yenilgiyi tattırmayacağız. Kitleler ‘Biz sahipsiz kaldık rövanş geliyor’ kanaatine sahip olmayacaklar. Endişeli muhafazakarların garantörü biziz. Erdoğan’ın sürekli hatırlattığı ‘kazanımlarımızı kaybederiz’ korkusunu yok etmek lazım.’ ifadeleri de dikkat çekti.
‘BİRBİRİMİZİ DAHA İYİ ANLIYORUZ’
Karar gazetesinin manşetten verdiği Davutoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
“Türkiye’deki bu siyasi öngörülmezliği aşabilmek için hepimizin üzerine görevler düşüyor. Bunları konuşuyor ve tartışıyoruz. Son bir haftadır sayın Akşener ve Kılıçdaroğlu ile yaptığımız görüşmelerde bir ülkenin önünü açacak bir siyasi iklimin oluşmasını nasıl sağlayabiliriz? Mesele Türkiye’de bir kişi değişimi değil. Türkiye’nin biriken sorunlarını aşabilecek bir görüşmeyi nasıl sağlayabiliriz? Bütün bu süreçteki en önemli şey güven unsuru. Son görüşmelerimizde bu güvenin gittikçe derinleştiğini birbirimizi daha iyi anlayabileceğimizi görüyorum.
‘6 PARTİLİ İTİFAKA İHTİYAÇ VAR ‘
Türkiye’nin 6 partinin de içinde olduğu geniş tabanlı bir ittifak oluşturmaya ihtiyacı var. Bunu sayın Kılıçdaroğlu da Akşener de biliyor. Böyle bir beklenti var. Var olan yapılara bizim katılmamız bekleniyor. Ancak biz bunu kabul etmiyoruz. Her türlü iş birliğini yaparız. Bu yaptığımız görüşmeler ittifaka katılım konuşmaları değil, bu krizden çıkmak için ortak neler yapmalıyız bunu konuşuyoruz. Önümüzdeki günlerde açıklığa kavuşacak. Türkiye’yi bütün bu 6 partinin de içinde olabileceği yeniden bir yapılanmanın gerekli olduğu kanaatindeyiz.
‘ÇOĞULCU BİR ZEMİN OLUŞTURABİLİRİZ’
Yaptığımız görüşmelerde bir seçim kazanmaya yönelik değil, Tayyip Erdoğan gitsin kim gelirse gelsin anlayışı değil, bir parti meselesi değil. Öyle bir zemin oluşturmalıyız ki İzmir Karşıyaka’da da bir araya gelmeliyiz, aynı şekilde Konya’da, Diyarbakır’da da hitap etmeliyiz. Hep beraber bunu yapacağız. ‘Erdoğan gitsin sonra bakarız’ı doğru görmüyorum. Devlet mimarisini bütünüyle inşa etme sorumluluğumuz var.
‘YOL KAZASI OLMAMASI İÇİN…’
Bu zemini kurarsak Türkiye’de çoğulcu bir zemin oluştururuz. Muhafazakar tabanın dönüşüme ikna edildiği yerlerde Türkiye dönüşümü yaşadı. Genç muhafazakar kesim ikna olduğunda statükoyu değiştiriyor. CHP’nin kendi tabanıyla ilgili meydan okumaları var. Buna karşı bizim liderler düzeyinde yol kazası olmaması için birbirimizi anlamamız gerekiyor. Önümüzde seçimlere kadar doğru bir yöntem benimsenmezse seçimlerden sonra kim cumhurbaşkanı olursa olsun kaosla karşılaşır.
SELÇUK ÖZDAĞ’A YAPILAN SORUŞTURMA
Elif Çakır’ın “Erdoğan gitsin de ne olursa olsun endişesini neye bakarak söylüyorsunuz” sorusuna “Topluma bakarak söylüyorum. Bu seçimin bir kazananı olacak. Kazanan taraf siyaset alanında kalsın. Toplumsal alanda kimse kazandık, kaybettik demesin. Gelecek Partisi olarak bugün bir sürprizle uyandık. Selçuk Beye soruşturma açıldı. Selçuk Beye fiili saldırı oldu, sonra saldıran failler serbest bırakılıp ödüllendirildi.
‘28 ŞUBAT GERİ GELEBİLİR’
Öyle bir ortam oluşturmak isteniyor ki siyasetçiler soruşturma açılır düşüncesiyle fikir beyan edemez hale gelsinler. Sayın Erdoğan’ın açıklamalarına bakın, ‘Sonuna kadar kovalayacağız’ diyor. Kimi nereye kovalıyorsun? İstenen şu; toplum gerilerek seçime gidilsin. AK Parti ve MHP’nin etkilendiği kitleler olumsuz düşüncelerle 28 Şubat geri gelebilir, 15 Temmuz geri gelebilir gibi düşüncelerle onlara destek versinler isteniyor. Hikmetli bir yaklaşımla biz buna karşı olamayız. Muhafazakar kitledeki kazanımlarımızı kaybederiz korkusunu, Erdoğan’ın hatırlattığı bu korkuyu yok etmek lazım.”
Davutoğlu, Elif Çakır’ın “Muhafazakar kesimin endişeleri de gündemde. Bugün Ahmet Şık’ın endişeli muhafazakarlar yok, imtiyazlı muhafazakarlar var. Herkes o dönemin içerisindeydi şimdi yargılanmamak için endişeliyiz diyorlar. Siz ne düşünüyorsunuz?” sorusuna şöyle cevap verdi:
“Bir başbakan makamını terk ederken hesap veremeyeceği bir durum varsa terk edemez. Ben buradayım hesap vermeye hazırım. Bizim bir hesaptan korktuğumuz yok. Böyle bir endişemiz yok. Korkmuş olsam başka işlerle uğraşırdım.”
‘BEŞTEPE’DE SOROSÇULAR VAR’
Bugün Beştepe’de çok azının muhafazakar geçmişi var, maocular, ateistler var, sorosçular var. Beştepe’ye bir sandık koysanız AK Parti’nin oy oranı yüzde 20’yi bulmaz. Bunların çoğunun muhafazakarlıkla ilgisi yok. Aralarında muhafazakar olan çok azdır. Sayın Cumhurbaşkanı sorosçular diye başkalarını itham etti, baksın en yakınlarına. Burada imtiyazlı otoriterler var. Bunlara karşı demokrat kimlikle bir araya gelmek zorundayız. 2 tür endişeli muhafazakar var. Birincisi bu iktidardan rahatsız olan, temsil sorunu yaşayanlar var. Bunlar gençler. Doğru bir endişe bu. İkincisi ise hala iktidarı destekliyor olabilir ama rövanşiz bir tavra muhatap olacak ve kazanımlarını kaybedecek olan muhafazakarlar var.
‘ÖCALAN’I SİYASİ BİR AKTÖR YAPIYOR’
Ahmet Davutoğlu, Çakır’ın “Selahattin Demirtaş’la alakalı Erdoğan’ın ‘Sen hesabı İmralı’ya vereceksin’ açıklaması” ile ilgili sorusuna, şu cevabı verdi: “Herhalde hiç izan kalmadı. Bilinçaltını yansıtıyor. Muhtemelen ona böyle söylendi ya HDP’yi kapatalım, nasılsa Öcalan elimizde. O Demirtaş’a talimat verir ve Kürt seçmeni yönetebiliriz. Ya da Demirtaş’ı dize getiririz. Bu iki tarafta cezaevinde. Erdoğan meşru siyaset alanını daraltırken illegal paralel bir siyaset alanı oluşturuyor. 2019’dan ders almamış. Şimdi Öcalan’ı siyasi bir aktör yapıyor.
‘MUHAFAZAKAR KESİM İKNA EDİLMEDEN BÜYÜK DÖNÜŞÜMLER OLMAZ’
Hazine garantili dövize endeksli mevduat başlayınca, ilahiyatçıların verdiği tepkiler beni üzdü. Zihinsel bir çürüme gördüm burada. Hepsi bilir ki bu örtülü faizdir. Yüzde 14 diye ilan edilen faiz yüzde 25’e çıkarılıyor. Bu hibe olamaz. Beytül-maldan veriliyor. Fitneden daha kötü olan şey adaletsizliktir, kul hakkının yok edilmesidir. Bütün bir camiayı maalesef güç ve odaklı bir zemin şekillendiriyor. Muhafazakar kesim siyasal dönüşüme ikna edilmeden de büyük dönüşümler gerçekleşemez.
‘ENDİŞELİ MUHAFAZAKARLARIN GARANTÖRÜ BİZİZ’
İktidar partisini sandıkta yeneceğiz o kesimi destekleyen kitleler AK Partili MHP’li kitleler, ‘Biz sahipsiz kaldık şimdi rövanş geliyor’ kanaatine sahip olmayacaklar. O endişeli muhafazakarların da garantörü biziz. Tabanlarda bir CHP alerjisi var. Tek parti döneminin CHP’si, 28 Şubat’ın CHP’si. Sayın Erdoğan’ın bu konudaki politikası iki yüzlülüktür. Kim kimlerle beraber dediğimizde yanındakileri sayalım.”
(veryansintv.com)