DEVA Partili Avşar, afet bölgesi için önerilerini sıraladı

DEVA Partili Cem Avşar: “Kayıp yakınları için internet sitesi açılmalı, yağmacılar adli mercilere teslim edilmeli, hasar tespitte mühendis odalarından yararlanılmalı.”

DEVA Partisi Yerel Yönetimler ve Şehircilik Politikaları Başkanı Cem Avşar, Türkiye’yi sarsan deprem felaketinin ardından alınması gereken acil önlemleri sıraladı.

Avşar şöyle konuştu:

‘Çadır tedariki hızlandırılmalı, enerji tesisleri onarılmalı’

“Çadır tedariki, yurtdışı ve yurtiçi üreticilerinden kış şartlarına uygun şekilde hızlandırılmalı. Çadırların kurulumu için bölgeye yeterince personel sevk edilmeli. Etkilenen elektrik, doğalgaz ve enerjiyle ilgili altyapı tesislerinin acil onarımları yapılarak hizmete alınmalı. Bölgeye yakıt ikmal desteği sağlanmalı veya sürdürülmeli.”

‘Salgın için tedbir alınmalı’

“Salgın hastalıklar için tedbir alınmalı. Halk sağlığı uzmanlarının sahada olması, sahra hastanelerin kurulması hızlandırılmalı. Bölge halkına deprem sonrası oluşan travmalardan arınmaları için psikososyal destek verilmeli. Kayıp sayısının teyidi için yakını kayıp olanların giriş yaparak kayıpları yazabileceği ve doğru kayıp sayısına erişilebilecek bir web sitesi kurulmalı.”

‘Yağmacılar adli mercilere teslim edilmeli’

“Bölgedeki asayiş, can ve mal güvenliği sağlanmalı, gerekli güvenlik önlemleri alınmalı, suçlular ve yağmacılar adli mercilere teslim edilmeli. Depremin doğal bir sonucu olarak büyük bir göç dalgasının Adana’dan İstanbul’a kadar geniş coğrafyaya doğru gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Afet kaynaklı yurtiçi göçün sosyoekonomik etkileri için derhal kurullar oluşturulmalı.”

‘Hasar tespitte İMO ve JMO mühendislerinden yararlanılmalı’

“Hasar tespitleri ile alakalı oluşturulacak süreçte İnşaat Mühendisleri Odası ve Jeoloji Mühendisleri Odası’ndaki mühendislerden yararlanılmalı. Hazırlanan hasar tespit raporları şeffaflık içerisinde kamuoyu ile paylaşılmalı.”

‘Afetzede yardım birimleri kurulmalı’

“Farklı illere giden depremzedeler için yerel yönetimler eliyle özel afetzede yardım birimleri kurulmalı. Vatandaşlarımızın bu şehirlerdeki barınma, ihtiyaç, eğitim-öğretim gibi sorunlarını ile bu birim ilgilenmeli. Doğru bilgiye ulaşım konusunda hiçbir aksaklık, şaibeli duruma müsaade edilmemeli.”

‘Kadın, çocuk, yaşlı ve engellilerin ihtiyaçları öncelenmeli’

“Özellikle riskli birey gruplarının, kadınların, çocukların, yaşlıların ve engellilerin ihtiyaçları öncelenmeli. Acilen afet bölgesine mobil tuvalet alımları yapılarak bölgeye sevkiyatı sağlanmalı.”

‘Trafo ve şebeke tesisleri yeniden devreye alınmalı’

“İl-ilçe ve köy yollarındaki ulaşım sorunları giderilmelidir. Trafo ve şebeke tesisleri yeniden devreye alınmalı, acil jeneratör takviyesi yapılmalı. Mobil Telekomünikasyon Operatörleri Derneği’nin açıklamasına göre 2.451 baz istasyonu devre dışı kaldı. Devre dışı kalan bu aksaklıklar giderilmeli ve ‘Kesintisiz ve Güvenli Haberleşme Sistemleri’ tekrar kurulmalı.”

‘Önümüzdeki süreçte konuşacak, sorularımızı soracağız’

“Evet, yıkım çok büyük, alan çok geniş. Sahada bizzat yaşadık, gördük. Türkiye Afet Müdahale Planı, yani TAMP doğru uygulanamamıştır. AFAD’ın enkaz altındaki vatandaşlarımıza ulaşması doğru koordine edilememiş ve AFAD yetkilileri Hatay’a depremden saatler sonra girebilmiştir. Bunları önümüzdeki süreçte konuşacak, sorularımızı ayrıca soracağız.”

‘Depremden bir gün önceki uyarılarımız maalesef dikkate alınmamış’

“Afetlere hazırlık hem devletin hem yerel yönetimlerin asli görevi. Birçok kez dile getirdiğimiz, hatta depremden bir gün öncesinde yaptığımız uyarılarımız (DEVA’nın Düzce Depremi Raporu’ndaki aksaklıkların ardından yaptığı uyarılar) maalesef dikkate alınmamış. TBMM Deprem Araştırma Komisyonu’na sunduğumuz raporumuz gündeme dahi alınmamış. Elâzığ ve İzmir depremlerinden ders çıkarılmamış. Siyasi kutuplaşmanın sonucunda bu günkü acı tablo göz göre göre gelmiştir.”

‘Bazıları ayrıştırıcı söylemlere devam etmekte beis görmüyor’

“Biz deprem anından bu ana kadar, milletimizin birliğini korumak, acımız yaşamak ve enkaz altında kurtarılmayı bekleyen canlarımıza konsantre olunmasını önceleyen bir anlayış ile süreç boyunca ayrıştırıcı söylemlerden dikkatle kaçındık. Çünkü canımızın, acımızın derdindeyiz. Ne acıdır ki bazıları, bu ayrıştırıcı söylemlere ve uygulamalara devam etmekte bir beis görmüyor. Onları da toplumun vicdanına havale ediyoruz.”