İnsan borsası

Türkiye, iki aydır sosyal çöküntünün ne kadar derinlere indiğini görerek duyarak öğreniyor.

Neredeyse her gün suç ifşalarıyla uyanıyoruz, bildiğimiz isimlerin milletin haklarına nasıl çöktüklerini öğreniyoruz.

Peki; Türk zekidir, ahlaklıdır, dürüsttür, misafirperverdir, namusludur, delikanlıdır imajı nerede kaldı?

Gözümüzün önünde gerçekleşen çürümüşlüğe sadece bu ülkede yaşayanlar olarak bizler şahit olmuyoruz. Hani hep başarısızlığımızı örtmek için dış güçlere topu atarız ya onlar da izliyor ve ‘şaşırmadık’ diyorlar.

Savaşla yenilemeyen bir millet, para ve kadın zaafıyla yerle bir olmak üzere, yeni nesil haklı olarak yurt dışına kaçmanın peşinde… Çünkü bu ülkede eğitimin bir değeri yok.

Evde babalar kızgın, sokakta mahalleli öfkeli, çarşıda esnaf burnundan soluyor, yetkililer ortada yok.

Alın teriyle helal yoldan para kazanmak devri bitmiş, insan ölüsünden dahi para kazanma dönemi başlamış, çürümüşlük her yerde; nereden tutarsan tut elinde kalıyor.

Sosyal medyadan takip ediyoruz gelişmeleri… Gazeteci olarak ülkem adına üzülüyorum demek kifayetsiz geliyor şahit olduklarıma. İnsanımız marketlerin indirim günlerini takip ederken koskoca alış veriş marketlerinde çürümeye yüz tutmuş meyve sebzeler satılmaya başlandı.

Ülkesinden umudunu kesen gençlerin büyük alış veriş marketlerinin yakınlarında bir sandık üzerine koydukları temel ihtiyaç maddelerinin yanına, “ihtiyacınız varsa alınız ücretsizdir” yazısını iliştirdiklerine şahit olmaya başladık.

Türkiye nereye gidiyor ve kim dur diyecek?

Sorumlu olanlar sessiz sorumlu olacaklar ise sorumluların daha fazla batmasını bekliyor.

Muğla baro seçimlerinde organize suç örgütü üyesi olduğu iddia edilen Sedat Peker’e 7 oy çıktı, ülkemizin geldiği nokta… Adaleti kimlerden bekliyoruz.

Anayasa Mahkemesi Başkanının söylediklerine ne demeli?

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Aslan açıklamasında, “Hukuk devletinde adaletin yegâne adresi mahkemelerdir. Mahkemelerin adalet arayışına cevap veremediği, bağımsız ve tarafsız yargılama ilkelerine uygun bir şekilde uyuşmazlıklara çözüm üretemediği bir yerde hukuk dışı arayışların ortaya çıkması kaçınılmazdır” dedi.

Dünyada insan borsası kurulsa şu an yaşadıklarımızla sanırım diplerden yukarılara çıkmak zor olurdu. Bir düşünün; en güvenilmez millet ve devlet görüntüsüyle yeni nesillerimiz nasıl var olurlar.

Gerçi son günlerde gündeme düşen isimlere bakınca bu tiplerin insan borsasında dahi yer bulamayacaklarını anlıyoruz.

Ne ara bu kadar bozulduk demeye gerek yok.