Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a: Türkiye’yi bu hale kim getirdi?
Kılıçdaroğlu Erdoğan’a kendi sözleriyle yanıt verdi: Bu hale Türkiye’yi kim getirdi?
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu konuşmasında “Milyonlar fakirleşirken bunlar büyüdü. Sorumlusu kim? Kim yaptı bu zamları? Çiftçiyi toprağına kim küstürdü? ” diye sorduktan sonra cevabını kendisinin veremeyeceğini söyleyerek AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidar olmadan önceki söylediği sözleri hatırlattı.
Türkiye gündeminde yer alan konular hakkında açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ” Türkiye’de yaşamak istiyoruz. Bunun sözünü veriyorum. Mutlaka Türkiye kucaklaşacaktır, helalleşecektir, büyüyecektir, demokrasi gelecektir ve mutlaka İstanbul Sözleşmesi yürürlüğe girecektir.” ifadelerini kullandı.
Resmi Gazete’de yer alan Nükleer Enerji düzenlemesine de tepki gösteren Kılıçdaroğlu “Nükleer Enerji Kurumu’nda olacak kişilerin uzman olması lazım. Kanunun yayınlandığı gün Nükleer Enerji Kurumu ile ilgili de düzenleme Resmi Gazete’de yayımlandı. Nükleer’in N’sini bilmeyen bir kişini oraya atamak mümkün. Eğitim düzeyi ne olursa olsun istediği kişiyi istediği yere Erdoğan atayabilecek” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şu şekilde:
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YÜRÜRLÜĞE GİRECEKTİR”
Bütün vatandaşlarımızı yürekten kucaklıyoruz. Onlara güzel bir Türkiye vaat ediyoruz. Beraber kucaklaşacağımız, tasada ve kıvançta beraber olacağımız, kadın-erkek ayrımının olmadığı, hiç kimsenin ötekileştirilmediği güzel bir Türkiye’de yaşamak istiyoruz. Bunun sözünü veriyorum. Mutlaka Türkiye kucaklaşacaktır, helalleşecektir, büyüyecektir, demokrasi gelecektir ve mutlaka İstanbul Sözleşmesi yürürlüğe girecektir.
Aramızda atama bekleyen engelli öğretmen adayları var. Boş kadrolar var. Dışarıda atama bekleyen engelli öğretmenler var. Bu atamaların zamanında yapılması ve öğretmenle öğrencinin kucaklaşması lazım. Bunu umarım kısa süre içinde yaparlar, yapmazlarsa az kaldı herkesin ataması adalet içinde gerçekleşecek.
ESNAF MASASI ZİYARETLERİ
Her ne kadar Covid biraz yumuşadı, maske takmakta biraz daha esnek davranıyor olsak bile hepimizin dikkatli olması gerekir ama milletvekili arkadaşlarımız Türkiye’yi gezmeye devam ediyor. 2-4 Mart tarihleri arasında Erzurum, Gümüşhane, Bayburt ve Erzincan’a gittiler. Bir rapor hazırladılar. Erzurum’da manav esnafı, “Elektrik 2 bin lira geliyordu bu ay 7 bin 500 lira geldi. Vatandaş 4 tane domates alabiliyor. 11 personel çalıştırıyorum. 7’ye düşürdüm. Kaldıramıyorum” diyor. Esnaf arkadaşımıza diyoruz hiç meraklanma geliyor gelmekte olan.
Bayburtlu kardeşlerim milletvekili istiyorum sizden. Bayburt’un gerçek anlamda il olmasını istiyorsanız oyunuzun rengini değiştireceksiniz. CHP’ye, halkın partisine, Millet İttifakı’nın bileşenlerine oy vereceksiniz.
Gümüşhane’de bir kasap, “İlk kez müşteriler yarım tavuk alabilir miyim diyor” diyor. Erzincan’da terzi esnafı, “45 yıllık esnafım böyle bir yıl görmedim. İş, satış yok sizlerden umudum var” diyor. Umudunu kaybetme, tamamını düzelteceğiz.
MUHTARLARA TUTULMAYAN MAAŞ SÖZÜ
Bir siyasal iktidar halkın oyuyla gelip iktidar olursa sözünü tutması lazım. Sözlerin tutulmaması güveni sarsar. Hele bu sözü en tepedeki insan söylemişse sözünün arkasında durması lazım. 19 Ocak 2022 muhtarlar toplantısı yapılıyor. “Muhtar maaşlarının asgari ücretin altında kalmasına gönlümüz razı olmadı. Maaşları asgari ücret seviyesine getirme kararı aldık” diyor. Hala yok. Niye sözünü tutmuyor?
Dün bazı muhtar arkadaşlar geldiler. Saraya davetlisiniz gideceksiniz. Size söz verilirse sorun ‘Bize asgari ücret sözü vermiştiniz bu güne kadar gerçekleşmedi bir yerde bir aksama mı var, unuttunuz mu?’ diye sorun dedim.
Anadolu’nun içi boşalıyor. Yatırım büyük ölçüde Batı’ya kaydı. Anadolu Kaplanları vardı. Van diye güzel, görkemli ilimiz vardı. Hala var ama maalesef biraz boynu bükük. Sınır ticaretinde kısıtlamalar gelmiş vaziyette. Bütün sınır illerimizin sınır ticareti yapmasını isteriz. Kilis bunun örneğidir. Bunun yaygınlaşması lazım. Buradan bütün Vanlı kardeşlerime sesleniyorum. Van’ın tarihini de coğrafyasını da turizm alanında yükselteceğiz. Van’ın kahvaltısını her yabancının tatmasını isterim
“SAĞLIKÇILARLA İLGİLİ SÖZÜ TUTMADILAR”
Muhtarlara bir görev düşüyor. Sandığa gittikleri zaman ‘Sözünde durmayan politikacıya oy vermem’ diyecek. Sağlıkçılar içinde bütçeden önce bir torba kanun gelmişti. Zam yapalım dediler. Doktorlara 2 bin 500 uzman doktorlara da 5 bin lira zam yapılacaktı. Biz eksiklik var, bütün sağlık çalışanlarını kapsaması lazım ama her halükarda biz destek vereceğiz dedik. Fakat bunu görüşmemiz lazım dediler. Komisyonlara gitti. Gitti komisyona, komisyondan çıkmadı. Bir türlü gelmedi. Sonra sağlıkçılar ile ilgili maddeler çıkarıldı ve torba kanun geldi o şekilde geçti. Tam 4 ay geçti. Sağlıkçılar ile ilgili verdikleri sözü tutmadılar. Bir politikacı verdiği sözü tutmazsa mensup olduğu partiye oy vermeyeceksiniz kardeşim. Kendi geleceğinizi kendi iradenizle belirleyeceksiniz.
‘AKP’NİN ZEYTİNE ALERJİSİ VAR’
1939 yılında zeytinlerle ilgili temel bir kanunumuz var. Fakat AK Parti iktidar olunca zeytin ağaçlarına karşı bir alerjisi var. İlk kanun 3 Temmuz 2009’da geldi. Meclis’ten tepkiler geldi. Geri çektiler. Aradan bir süre geçti. 21 Nisan 2010’da aynı kanun teklifi bir daha geldi. O da Meclis’te tartışıldı. O da geçmedi. Sonra 16 Haziran 2014’de bir daha geldi. 17 Mayıs 2017’de bir daha geldi. 14 Şubat 2019’da bir daha geldi. En son 5 Ekim 2020’de bir daha geldi. Her seferinde TBMM’de görüşülürken vicdan sahibi AK Partili vekillerin itirazı üzerine Genel Kurul’da görüşülmeden geri çekildi. Rant tatlı. En büyük gücünü Saray’da gösteriyor. Kanunla yapamadıklarını bir yönetmelikle yaptılar ve rant açtılar.
“NÜKLEER’İN N’SİNİ BİLMEYEN İNSANI ATAMAK MÜMKÜN”
Nükleer Enerji Kurumu’nda olacak kişilerin uzman olması lazım. Kanunun yayınlandığı gün Nükleer Enerji Kurumu ile ilgili de düzenleme Resmi Gazete’de yayımlandı. Nükleer’in N’sini bilmeyen bir kişini oraya atamak mümkün. Eğitim düzeyi ne olursa olsun istediği kişiyi istediği yere Erdoğan atayabilecek. Anayasa Mahkemesi’ne itirazımızı hazırlayacağız. Devlette liyakat için. Siz bunların tamamını bir tarafa atıyorsunuz, olmaz. Devlet akılla, bilgiyle, birikimle, adaletle yönetilir. Aşacağız.
EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ
Emekçi kadınlar, çalışanlar, hayatın kahrını geçen kadınlar. Evladı işsiz olduğu için iş arayan kadınlar, gece sokağa rahat çıkamayan, gezemeyen kadınlar… Yılın sadece bir günü bütün kadınlar bir araya gelip bir yürüyüş yapabilir miyiz diye düşünen kadınlara yasak getiren erkekler, demokrasinin ne olduğunu bilmeyenler, kadının haklarını ellerinden almaya çalışanlar var. Ukraynalı kadınlar… Bu dramı dünya, insanlık hak etmiyor. Tarafların bir araya gelip uzlaşması lazım. 21. yüzyılın dünyası böyle bir vahşeti kabul etmiyor.
Kadınlar pek çok sıkıntıya giriyorlar ama dirençle hayata sarılmasını da biliyorlar. Biz kadınların hayatın her alanında güçlü bir şekilde yer almalarını istedik. Parlamentonun yarısı kadın, yarısı erkek olsun dedik. Teklif hazırlandı, 400’e yakın kadın kuruluşuna gönderildi, öneriler geldi son şeklini aldı. Genel Kurulda size sağlamak istediğimiz bu teklifi AKP ve MHP’nin milletvekilleri, kadın milletvekilleri dahil reddettiler. Kadınlara şikayet ediyorum.
2019 yerel seçimlerinde AK Partili ve MHP’nin İstanbul, Adana, Antalya, Ankara ve Mersin Büyükşehir Belediyelerini ayrıca Ardahan, Bolu, Bilecik, Artvin ve Kırşehir Belediyeleri’ni aldık. 5 büyük il belediyesinde kadın sayısı 20 binden 26 bine çıktı. Aynı belediyelerimizin yönetim kadrolarında yer alan kadın sayısı da 390’dan 746’ya çıktı. Kadınlar desteklediği sürece parlamentoda karşılaştıkları bütün sorunlarını çözmeye hazır olduğumuzu ifade etmek isterim.
“AYLARDIR SÖYLEDİM, GIDA KRİZİ GELİYOR ÖNLEM ALIN DİYORUM”
Hayat pahalılığını en çok yaşayan kadınlardır. Türkiye’nin bu acı tablodan süratle kurtulması lazım. Sandığın gelmesi lazım. Direniyorlar ama gün olacak mecburen sandığı getirecekler. Aylardır söyledim gıda krizi geliyor önlem alın diyorum. Ben gerçekleri görüyorum. Devleti yönetenler devletten habersiz. Kış ayları geliyor, insanlar faturalarını ödeyemeyecek dedim. CHP’li belediyeler tamamını yaptılar. Ben yine tekrar hepinizin huzurunda CHP Genel Merkezi’nin aldığı bu kararı hayata geçiren belediye başkanlarımıza teşekkür ederim.
“TÜRKİYE YÜZDE 11 BÜYÜMÜŞ, KİM BÜYÜDÜ? BEŞLİ ÇETE BÜYÜDÜ”
Zam üstüne zam yaptılar. Enflasyon sopasını fakirin fukaranın sırtında kırdılar. Açlık sınırı 4 bin 556 kuruşa çıktı. Yoksulluk sınırı 15 bin 139 lira. Bütün asgari ücretliler şu anda açlık sınırının altında ücret alıyorlar. Türkiye yüzde 11 büyüdü demişlerdi. Kim büyüdü? Beşli çete büyüdü. Onlara en son oligark dedik. Milyonlar fakirleşirken bunlar büyüdü. Sorumlusu kim? Kim yaptı bu zamları? Çiftçiyi toprağına kim küstürdü? Milyonlarca insandan vergi topluyorsun bir avuç insana veriyorsun. Bunların cevabını ben vermeyeyim. Yine diyecek ki ‘Bay Kemal yine şunu yaptı
“İLK GELDİKLERİNDE SATILMADIK FABRİKA BIRAKMADILAR, CEPLERİNİ DOLDURDURLAR”
Demek ki memleketi bu hale hükümet getirdi. Aylardır söylüyorum. Konteynerlerden yiyecek toplayanlar var. İlk geldiklerinde çok iyi yönettiler?’ diyenlere cevap vereyim. İlk geldiklerinde satılmadık fabrika bırakmadılar. Paraları aldılar, ceplerini doldurdular. Milyarlarca dolar para aldılar, yetmedi. Milyonlarca vergi topladılar, yetmedi. Merkez Bankası’nın 128 milyar doları da gitti. İşin Türkçesi; deniz bitti, kara göründü. Haydan gelen huya gider diye atasözümüz var. Devleti yönetemediler.
“ÇİFTÇİNİN FAİZİNİ SİLECEKSİN”
Ama bu kardeşinizin milletimize verilmiş bir sözü var. O haramzadelerden milletin hakkını, hukukunu kesinlikle alacağım ve tamamını bu millete vereceğim. Hiç kimse endişe etmesin. Denetime çıkan müfettiş ve zabıtaları geri çekeceksin. Tarım kanununda yer alan GSMH’nin yüzde 1’i oranında destek verilmesi hükmünü yerine getireceksin. Çiftçinin tarım kredi ve bankalardan çektiği kredilerin faizini sileceksin.
“SENİN YAPTIKLARINI VATANDAŞA NASIL ANLATSINLAR”
Kur korumalı mevduat sistemi getirdiler. Binlerce doları olan kim? Oraya gelince para var, çiftçiye gelince para yok. Artık buradan da Türkiye’nin çıkması lazım. Öyle bir noktaya geldiler ki halkın arasına da çıkamıyorlar. Geçenlerde ‘Yaptıklarımızı vatandaşlarımıza anlatın’ diye talimat vermiş. Senin yaptıklarını vatandaşa nasıl anlatsınlar.
Televizyona çıkmaktan korkuyor, sokağa çıkmaktan korkuyor. Onların yerine gazeteci tetikçiler bulmuşlar, televizyonlara çıkarıyorlar. Onlar da inadına ya da parasına savunuyorlar…
(tele1.com.tr)