Kimliksiz devletin çocukları!
Yıllardır ”derin devlet var mı, yok mu” soruları dillendirilir ama tek bir belge açıklanmaz.
Derin devlet var mı?
Devletin derini ve sığı olmaz, büyük devlet sadece kurallarıyla kurum olarak vardır.
Derin devlet, devleti ve rejimi koruduğunu öne sürerek, devlete ve rejime karşı saydığı gelişimleri önlemek için her türlü eylemi yapabilen bir tür gizli örgüt olarak tanımlanıyor sözlüklerde.
Millet olarak bu türden gizemli konulara karşı merakımız ve ilgimiz, hele Kurtlar Vadisi dizisinden sonra daha da artmıştır.
Örneğin son dönemde bir Teşkilatı Mahsusa olayıdır gidiyor. Hatta arması dahi yapılıp pazarlanıyor yüzük kolye olarak.
İşin aslı nedir?
Teşkilatı Mahsusa, Osmanlı döneminde Erkan-ı Harbiye Reisliğinde (Genel Kurmay Başkanlığı) destek amaçlı kurulan bir askeri dairedir. İstihbaratla veya operasyonlarla hiçbir alakası yoktur ve asıl ismi Umür-ı Şarkıyye Dairesidir. Yıllarca Teşkilatı Mahsusa konusunda hep yalan söylendi, söylenmeye de devam ediliyor.
Bir dönem Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Arşiv Şube Müdürlüğü görevinde bulunan Dr. Ahmet Tetik, iki cilt olarak Teşkilat-ı Mahsusa evraklarını yayımladı 2014 yılında ama nafile, halen bir dönemin derin devleti olarak gösterilmeye devam ediliyor.
Başta Yakup Cemil olmak üzere ismi geçenlerin hiç birinin resmi evraklarda yer almadığını iki ciltlik kitabı okuduğunuzda göreceksiniz. Bu evraklar Genel Kurmay Başkanlığı arşivinden çıkmasına rağmen görüyorsunuz Teşkilatı Mahsusa pazarlamacılarını.
Derin devlete gelecek olursak şimdiye kadar işin başında kim var hiç öğrenemedik, belirli zamanlarda karanlık işler gün yüzüne çıktığında birilerine yakıştırmalarda bulunuldu o kadar.
Peki, derin devlet denildiğinde ismi geçenler kim?
E.Korgeneral Fuat Doğu, E. Org. Teoman Koman, Org. Necdet Üruğ, Mehmet Ağar, Mehmet Eymür, Mustafa Hiram Abbas, Mustafa Ağaoğlu ilk dillendirilen isimlerdir.
Kurtlar vadisine göre ihtiyarların başkanı aksaçlı derin devletin başındaki isim)).
İyi mi?
Ve bu dizideki senaryoya öylesine inanıldı ki dizi bir fenomen haline geldi.
Bir de derin devletinin meşhur kırmızı kitabı var ama gören yok. Ortaya getirdikleri kırmızı kitap ise Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi kitabı yani meşru bir yayın, derin devletle alakası yok yakından uzaktan.
Eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren, “Yönetimin zaaf sergilediği yerde derin devletin kendiliğinden devreye girmiş olduğunu anladı. Doğrudur. Derin devlet vardır” açıklamasında bulunmuştu Süleyman Demirel’in 1979 ara seçimlerinin analizine karşı.
Bir başka; tanım ise ”derin devlet, ülkenin en önemli savunma refleksidir” açıklamasıdır, külliyen yalandır. Devletin savunma refleksi kurumları, meşru kurumlardır.
Devletine ölümüne bağlı kim olursa olsun resmi veya sivil asla yasadışı işlerin içinde olmaz.
Derin devlet; sevgili okurlar, sadece Lafügüzaf.
Siz siz olun doğrudan ayrılmayın, böylesi konuları gündeme getirenlere veya bir yerlere monte etmeye çalışanlara itibar etmeyin.
Devletimizin iki bin yıllık bir geçmişi var, tarihi kayıtlarda derin devlet gibi bir kayıt yok.
Peki, ne var?
Devlet içinde yetkiyi alıp şahsi menfaatleri doğrultusunda kullanan çete üyeleri vardır.
Bunlar, devleti kimliksizleştirerek çıkarlarına hizmet etmesini sağlamaya çalışan kimliksiz devletin çocuklarıdır.
Geçmişte karanlık işlerin altından çıkan devlet görevlilerini derin devletle ilişkilendirmek ve hak etmedikleri unvanlarla muteber kişiler gibi kabul etmek, doğru bir davranış değildir.
Unutmayalım ki kimliksiz olanların omurgası olmaz.