MHP lideri Bahçeli’den ‘erken seçim’ açıklaması
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bahçeli: “Erken seçim falan yoktur, seçim 2023 yılının Haziran ayında yapılacaktır.” dedi.
Partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşan MHP lideri Bahçeli’nin gündeminde erken seçim ve yüzde 50+1 tartışması vardı.
Tartışmalara Kosta Rika, Arjantin ve Bolivya anayasalarından örneklerle nokta koyan Bahçeli, “Bunu tartışmaya açmak yönetim sistemine şüpheyi körükler. Bu masum bir talep değildir. Türkiye’nin çıkarına olmayacaktır” dedi. Erken seçim çağrılarına da yanıt veren Bahçeli, “Tekraren söylüyorum, erken seçim falan yoktur. ‘Seçim de seçim’ diyenler bozgun siyasetinin taraftarlarıdır” diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Bahçeli’nin konuşmasından satır başları:
Biz kendimiz için hiçbir şey aramayız, beklemeyiz. Bizim geçmişte dile getirdiğimiz önce ülkem ve milletim sonra partim ve sonra ben ifadesi bu hassasiyetimizin bir ilkesidir.
Ancak, mevzubahis Türk milleti olursa iddialarımızın, ilerleme azmimizin sınırı da olmaz. Bu yüzden MHP yek vücuttur. MHP, milliyetçilik fikriyatının son siyasi teşkilatıdır. Bizim siyasi mücadelemizin yol haritasında akıl, şuur, iman, denge yer almaktadır.
Millet birliğini bozan yalnızca dilde, inançta, ülkü de farklılaşma değil nasıl yönetileceği ve hangi hakları isteyeceği konusunda karar verememekten kaynaklanan gelgitler ve tereddütlerdir. Bir siyasi parti olarak bizim görevimiz bu tereddütleri kaynağında gidermek, telafi etmektir.
MHP, içinde milletin olmadığı, insanımızın refahının gözetilmediği hiçbir hedefi asla kabul etmeyecektir. Adım adım 2023, il il Anadolu temasıyla sürdürdüğümüz çalışmalarımızın esası ve özü bu düşüncelerimizdendir. 30 Ekim’den bu güne kadar 55 ilimizi ziyaret ettik. Gittiğimiz her ilde coşku ile karşılandık. Cumhuriyetimizin 100. yıldönümüne kadar hızımızı arttıracağız.
Kim Türk milletinin hasmı ise, bizim de sonuna kadar hasmımızdır. Partimiz bir gönül çemberidir. Cumhur İttifakı’na sahip çıkacak Türkiye sevdalıları hep var olacaktır.
“ATANAMAYAN ÖĞRETMEN SORUNUNA NEŞTER VURULMALI”
Yarın 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlayacağız. Bunu yaparken onları anlamak, beklentilerini sırasıyla karşılamak, mesleki taleplerini yerine getirmek durumundayız. Öğretmenlerimizi yılın bir gününde anmak hakkaniyet ölçüleriyle bağdaşmayacaktır.
Atanamayan öğretmen sorununa neşter vurulmalı bu sorun artık kapanmalıdır. Ülkemizin daha çok gelişmesi öğretmenlerin kalitesinde, eğitim materyallerine, güncel kütüphanelere, geliştirilmiş müfredata bağlıdır. Bunların hepsi gereklidir.
Kalifiye ve iyi motive olmuş öğretmenler olmadan diğerlerinin hiçbir anlamı olmayacaktır. Parti olarak öğretmenlerimizin özlük haklarının iyileştirilmesi için elimizden gelen her çabayı göstereceğiz.
Türk siyasetini zehirli sarmaşık gibi saran bir çürüme, ahlak erozyonu vardır. Kuşkusuz bunun failleri Zillet ortak paydasında buluşan siyasi partilerdir. Bu teşhisimizi objektif kriterlerle koyduğumuz iyi bilinmelidir.
Zillet ittifakı bürokrasiyi tehditten, yabancı misyon şeflerini tebrikten özel bir haz almaktadır. Türkiye’ye karşı nerede bir cephe açılmışsa CHP’den İP’ine HDP’sinden diğer marjinal partilere kadar hepsi içindedir.
“KILIÇDAROĞLU’NUN DİLİNİN ALTINDAKİ BAKLA NEDİR?”
Kılıçdaroğlu geçen hafta bir Yunan gazetesine demeç vermiş, yine çuvallamış. Bulanık aklındaki kalın tortuları göstermiştir. ‘İktidara geldiğimizde Orta Doğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı’nı kuracağız. Neden savaşıyoruz?’ demiş.
Sayın Kılıçdaroğlu savaş nerededir? Savaşan kimdir? Terörle mücadeleye hayır diyen, Türk askerine hayır diyen buna karşılık terör örgütlerine evet diyen yozlaşmış bir zihniyetin anladığı, savaşla kastettiği nedir?
Mavi Vatan’daki dik duruşumuzla birlikte Libya, Irak ve Suriye’de barış ve istikrarın müdafasını yapmamız uykularını mı kaçırmıştır?
Kırmızı listedeki terör elebaşlarını nokta operasyonlarla tasfiye etmemiz kabus mu yaşatmıştır? ‘Helalleşme’ sayfası açan Kılıçdaroğlu’nun dilinin altındaki bakla nedir?
Bu partinin grup başkanvekili HDP’nin terörle bağlantısını görmedim demiştir. Bre gafil görüyor ama itiraf edemiyorsun! Cümle alem gördü de bir tek siz mi göremediniz? Bu nasıl bir boş kafadır!
Bu katile hayran olmuş sefil bir kafadır. Demirtaş’ın ve Kavala’nın tutukluluğunu doğru bulmuyoruz demiştir. Bu ülkede kuyumuzu kazmaya çalışan Soros’çulara yer yoktur.
YÜZDE 50+1 TARTIŞMASI
İP’in başkanı Türkiye’nin farklı mahallelere bölündüğünü söylüyor. Bu dil zillettir, zararlıdır. Türkiye birdir, bütündür. Bölünen mahalleler değil, zilletin ta kendisidir. İP Başkanı yüzde 50+1 şahsıma sorulmasını istemiş. Gazete ve televizyonlarda bu tartışma devam etmektedir.
Cumhurbaşkanının iki turlu seçimden doğrudan halk tarafından ve yüzde 50+1 oyla seçilme kuralı anayasa değişikliği ile kabul edilmiştir. Bu unsur getirildiğinde anayasada parlamenter sistem öngörülmekteydi.
Dünyada cumhurbaşkanı veya devlet başkanını seçen 99 ülkede geçerli oyların yüzde 50+1’ini alması anayasal norm olarak kabul edilmiştir.
Cumhurbaşkanı ya da devlet başkanının halk tarafından seçilmesinde ikinci unsur yüzde 40+10 denilen sistemdir. Bu sistem Bolivya, Kosta Rika, Arjantin’de geçerlidir. Cumhurbaşkanını halkın seçtiği tüm ülkelerde oyların salt çoğunluğu ile seçilmesi temel kaidedir.
Bu konuyu tartışmaya açmak yönetim sistemine karşı güvensizliği körükleyecektir. Bu masum bir talep değildir. Bize göre Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi lehine söylenebilecek argüman yüzde 50+1 için partiler arası uzlaşmayı artırmasıdır. Bundan geri adım atma anlamına gelen yüzde 40 başkalarının değirmenine su taşımaktır.
“TÜRKİYE FAİZ KAMBURUNDAN KURTULMALIDIR”
Siyaseti ekonomiden, ekonomiyi siyasetten ayrı göremeyiz. Türkiye tarihi bir eşiktedir. Ya para baronlarının sözü geçecek ve içeriden dışarıya kaynak transferi yoğunlaşacak. Ya da böyle gelse de böyle gitmeyecektir.
Küresel enflasyon hızlı tırmanış halindedir. Talep ve arz yönlü enflasyon vardır. Enflasyonu mal piyasasındaki aksakların ortaya çıkardığı bir sorun olarak tanımlamak doğru olur. Türkiye bir karar verip, bunu uygulamak durumu ile karşı karşıyadır.
Yüksek faiz politikasından kademeli bir şekilde vazgeçmek ithal bağımlılığı ile mücadeleyi işaret etmektedir. Türkiye faiz kamburundan kurtulmalıdır. Hükümetin izlediği ekonomi politikası doğrudur. Bunun üzerinden yandık, bittik demek, felaket tellallığı yapmak kötü niyetliliktir.
“ERKEN SEÇİM FALAN YOKTUR”
Tekraren söylüyorum, erken seçim falan yoktur. Seçim 2023 yılının haziran ayında yapılacaktır. ‘Seçim de seçim’ diyenler bozgun siyasetinin taraftarlarıdır. Seçim demek kime hizmettir, nasıl bir siyaset anlayışıdır? Ekonomik sıkıntıları biliyoruz. Bu kez başaramayacaklar.