Orhangazi’de ikinci Cargill vakası!
Zeytinyağı tesisi izinlerini iptal eden yargı kararları yok sayılıyor!
Bursa’nın Orhangazi ilçesinde ikinci bir Cargill vakası yaşanıyor. İlçede temeli 1 Ekim 2020 tarihinde atılan ve kuruluşu için ÇED gerekip gerekmediğine ilişkin karar olmaksızın verilen izin işlemlerinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açılan davada idari yargı iptal kararı verdi.
Mahkeme kararı uygulanmadığı gibi Bursa Valiliği, tesisin önündeki hukuk engelini yok sayıp yeni işlem yaparak “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararı verdi. İdare mahkemesi bu kararın da iptaline hükmederken, yatırımcı firmanın son başvurusu üzerine Valilik, yine mahkeme kararına aykırı şekilde “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararı verdi. Bu kararın iptali için de dava açıldı.
Bursa Barosu Çevre Komisyonu Üyesi Av. Erol Çiçek ve Av. Sedat Ata tarafından sürdürülen dava süreci şöyle gelişti:
OLEA Zeytinyağı Fabrikası’nın temeli TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, Bursa Milletvekili Mustafa Esgin ve diğer yetkililerin katılımıyla 1 Ekim 2020 tarihinde atıldı. Bursa Valiliği, Av. Erol Çiçek ve Av. Sedat Ata’nın, inşaatın durdurulması istemine yasal süre olan 60 günde yanıt vermeyince, hukuken zımni ret anlamına gelen bu işlemin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açıldı. Bu davada mahkeme yürütmenin durdurulması istemini reddetti ancak 23 Kasım 2021 tarihinde işlemin iptaline hükmetti.
Bu sırada yatırımcı ÇED başvurusunda bulundu. 7 Ocak 2021 tarihinde başlayan ÇED süreci yaklaşık bir ay içinde, 4 Şubat 2021 tarihinde ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir’ kararı ile sonuçlandırıldı.
Bu karara karşı açılan yürütmenin durdurulması ve işlemin iptali istemli davada İdare Mahkemesi 20 Mayıs 2021 tarihinde iptal kararı verdi. Davalılar Bursa Valiliği ve yatırımcı şirketin, kararın bozulması ve yürütmenin durdurulması istemi de Danıştay 6. Dairesi’nce 13 Eylül 2021 tarihinde reddedildi.
Danıştay 6. Daire iptal gerekçesinde “dava konusu karara esas Proje Tanıtım Dosyasının, yönetmeliğin ek-4’üne göre hazırlanmadığı, sulak alana ve genel olarak çevreye verebileceği olumsuz etkilerinin proje alanında incelenmediği, projenin duyarlı yörelere etkisine ilişkin herhangi bir bilimsel veri bulunmadığı”na işaret etti.
Mahkeme, projenin çevresel etki değerlendirmesinin, Proje Tanıtım Dosyası (PTD) üzerinden ‘ÇED gerekli değildir’ kararıyla değil, ÇED raporuyla, ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi olumlu’ kararı alınabilirse yapılabileceğini de vurgu yaptı.
Davacılar, Orhangazi Belediyesi’nden hukuka aykırı yapı ruhsatının iptalini isteyip Valilikten mahkeme kararının uygulanmasını beklerken, davalı yatırımcı Proje Tanıtım Dosyası ile yeni ÇED süreci başlatılması için Valiliğe yeniden başvurdu. Bursa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü konuyla ilgili 8 Kasım 2021 tarihinde ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü’nden görüş talep etti. Genel Müdürlük 9 Kasım 2021 tarihli yazısında; faaliyet sahibi tarafından iptale konu mahkeme kararında belirtilen gerekçeler dikkate alınarak hazırlanacak Proje Tanıtım Dosyası ile ÇED Yönetmeliği kapsamında yeni başvuru yapılmasında sakınca bulunmadığı belirtildi.
Mahkeme kararları uygulanmazken yatırımcı, 2. İdare Mahkemesi’nin açık kararına rağmen tekrar ÇED başvurusunda bulundu. 2. Proje Tanıtım Dosyası ile 19 Kasım 2021 tarihinde başlayan ÇED süreci, Valilikçe verilen 23 Kasım 2021 tarihli ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir’ kararıyla, üç gün içinde bir kez daha yatırımcı lehine sonuçlandırıldı.
Yargı kararlarının yok sayılarak Anayasa’nın ihlal edilmesi ve diğer hukuki gerekçelerle 30 Kasım 2021 tarihinde üçüncü dava açıldı. Dava, ilk kararı veren 1. İdare Mahkemesi’ne düştü. Bursa Barosu Başkanlığı da davaya katılma kararı aldı. Bursa Barosu’ndan yapılan açıklamada, “Son davada çok ivedi karar verilerek; dava konusu hukuksuzluklar sürecinin sonlandırılmasını bekliyor ve hukukun bir gün herkese lazım olabileceğini hatırlatıyoruz” denildi.