Ümit Özdağ: Türkiye’de demografik deprem yaşanıyor
Ümit Özdağ: Sığınmacı nüfusunun geri dönmemesi durumunda Türkiye’nin 2020’lerin sonunda bir iç savaş yaşaması kaçınılmaz.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, genel seçimden bu yana oylarını üç kat artırdıklarını belirtti; “Bir ay sonraki hedefimiz yüzde 10 oranını yakalamak ve dört kat artırmak” dedi. Öte yandan sığınmacılar konusuna bir kez daha dikkati çeken Özdağ, “Bu nüfusun geriye dönmemesi durumunda Türkiye’nin 2020’lerin sonu 30’ların başında bir iç savaş yaşaması kaçınılmazdır. Çünkü bu insanların içerisine gizlenmiş IŞİD başta olmak üzere birçok selefi cihatçı örgüt var ” diye uyardı.
Sözcü’den İpek Özbey’e konuşan Özdağ, İyi Parti’den ayrılanların Zafer Partisi’ne gelip gelmediğine ve oyların ne kadarını partisine geçtiğine ilişkin soruya, “İyi Parti’den kopan oyların büyük bölümü Zafer Partisi’ne geliyor cevabını rahatlıkla verebilirim. Ancak anket şirketleri farklı oranlar veriyor. Şu aşamada bir oran vermek istemiyorum” yanıtını verdi.
“Genel seçimden sonra iktidar yabancılara vatandaşlık dağıtmaya devam etti ve bugün de devam ediyor. Genel seçime göre bu seçimlerde çok daha fazla yabancı kökenli Türk vatandaşı oy kullanarak bizlerin kaderini etkileyecek” diyen Özdağ, sözlerine şöyle devam etti:
“Eski Afgan vatandaşı bağımsız aday oldu, bu daha başlangıç”
“Ancak bu, yüzde 50 – yüzde 50 gibi bir oransal yakınlığın bulunduğu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde olduğu kadar Türkiye geneline etki yapmamakla birlikte, Hatay, Gaziantep, İstanbul gibi yoğun vatandaşlık verilen şehirlerde belediye başkanının kim olacağını belirleyebilir. Mesela ilk kez Esenyurt’ta Türk vatandaşlığı almış bir eski Afgan vatandaşı, Afgan-Türk vatandaşı seçmenlere çağrıda bulunarak bağımsız aday oldu. Ve bu daha başlangıç. Siyasi hayata adaylık bazında aktif bir eğilim gösterdikten sonra bir sonraki seçimde 100 bin imza toplayarak Cumhurbaşkanı adayı çıkarmalarının önünde de hiçbir engel yok.”
“Türkiye’de bir demografik deprem yaşanıyor”
Özdağ, “Türk milleti vatansızlaştırılıyor” ifadesine şöyle açıklık getirdi:
“Çünkü ülkemiz 2011’den bu yana 13 milyon sığınmacı ve kaçağın örtülü işgaline uğradı. Devletin değişik kurumlarındaki güvenlik bürokratları bana sayının 13 milyondan daha fazla olduğunu söylüyorlar. Verdikleri sayıları henüz teyit etmediğim için kamuoyuyla paylaşmıyorum. Ve her gün ülkemize 1000-1250 arasında kaçak giriyor. Bu, yılda 400 bin, 3 yılda 1 milyon 200 bin gibi bir sayı eder. Özetle Türkiye’de bir demografik deprem yaşanıyor. Ve eskiden ‘Kerkük Türk’tür Türk kalacak’, ‘Bakü Türk’tür Türk kalacak’ diye bağırırken şimdi Türk Gençleri ‘Esenyurt, Gaziantep Türk’tür Türk kalacak’ diye bağırıyorlar. Bu iç göç Türkiye’den yurtdışına göçü tetikliyor. Kendi anadilinde okuma yazma bilmeyen her türlü lümpen unsur ülkemize girerken, yazılım mühendislerimiz ve doktorlarımız da yurt dışına gidiyorlar. Şanlıurfa, Kilis, Gaziantep, Hatay gibi illerimizden yurdun değişik yerlerine, şehirlerine, sığınmacılardan ötürü göç başlamış durumda. Ve İstanbul Fatih’te -ki semt ismini onu fetheden Fatih’ten alır- şimdi yeni bir fetih yaşanıyor ve bu bir Arap fethi. Bu, vatansızlaşma değilse nedir? Vatansızlaşma sürecinin başlangıç aşamasını yaşıyoruz.”
“Türk nüfusun azaldığı, Suriyeli nüfusun çoğaldığı bir ülkeye döneriz”
2040’ta Suriyelilerin sayısı 21 milyon olacağını hesaplayan Özdağ, şöyle uyardı:
“Bugün Türkiye’de kayıtlı 5 Milyon, kayıtsız 7 Milyon Suriyeli var. 5.3 doğum artış hızıyla hesaplandığında 2040’ta nüfusları 21 milyona yükseliyor. Türklerde doğum oranı 1’in de altına doğru hızla ilerliyor. Eğer bu durum bu şekilde devam ederse oransal olarak Türk nüfusun azaldığı, Suriyeli nüfusun çoğaldığı, Mersin-Şanlıurfa hattının çoğunluğunu Suriyeli Arapların oluşturduğu, Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa’da dev Suriyeli gettoların oluştuğu, milli devlet niteliğini yitirmiş Ortadoğululaşmış, Ortadoğu’nun her türlü terör örgütü ve mafya çetesinin cirit attığı bir ülkeye döneriz ve bu iyi durum senaryosu.”
“Türkiye’nin 2020’lerin sonu 30’ların başında bir iç savaş yaşaması kaçınılmazdır”
Özdağ kötü senaryoyu da şöyle açıkladı:
“Bu nüfusun geriye dönmemesi durumunda Türkiye’nin 2020’lerin sonu 30’ların başında bir iç savaş yaşaması kaçınılmazdır. Çünkü bu insanların içerisine gizlenmiş IŞİD başta olmak üzere birçok selefi cihatçı örgüt var ve IŞİD emperyalizm tarafından Irak, Suriye ve Türkiye’yi dağıtmak için kurulmuş bir ajan örgüttür.”