Anadolu16.com

Vincent van Gogh’dan Bob Ross’a…

12.01.2024
A+
A-

‘Şuraya da küçük, mutlu ağaçlar çizelim.’

Vincent van Gogh’dan Bob Ross’a…

 ***

“Şuraya da küçük, mutlu ağaçlar çizelim.”

Ressam Bob Ross’un meşhur sözü olup, bizlere resim sanatını sevdirmesi ile ünlenen birisidir.

Ekranlarda, ‘Resim Sevinci’ adlı program ile dikkat çekici saç ve sakalı, elinde fırçası ile gönlümüzde yer alan özel bir insan.

Futbol kültürü ile yetişen bizim kuşak, öğrenim yaşamımızda elbette resim dersi aldık ama bir yere kadar.

Resim sanatı, onun sayesinde evlerimize girip bizleri hayal dünyasına götürdü.

Onun sayesinde ormanın büyüleyici güzelliği, gözlerimizin önüne geldi ve bizlere doğa sevgisini aşıladı.

Öyle sakin, sıcak, içten ve rahat bir teknik ile resim yapardı ki; dağlar, ovalar, ağaçlar, çiçekler ve ırmaklar evimize renk ve huzur katardı.

Bob Ross’u, o kadar da soğukluğuna rağmen neden çok sevdik.

Kendisini biraz daha yakından tanıyalım mı?

Değeri öldükten sonra anlaşılan ressamlardan en önemlisi Vincent van Gogh’tur.

Vincent van Gogh’un başına neler gelmiş;

”Güneşi ve sıcağıyla büyülendiği Arles kasabasına yerleşir. Gauguin ile yaşamaya başlar. Büyülendiği güneş ve sıcak, tarlada çalışmak zorunda kaldığı zamanlarda tam bir eziyete dönüşür. 

Gauguin’e sinirlendiği bir gün eline usturasını alıp boğazına yapışır. Girişimi başarısız olup, Gauguin kaçınca daha da sinirlenir ve kendi kulağının bir kısmını keser. Kulağını da genelevden tanıdığı bir kıza verir.

Haberi alan kardeşi yine yardımına yetişir ve van Gogh’u hastaneye götürür. Halüsinasyonlar görmeye başlayan van Gogh, değerli tablolarını yaptığı ve büyük bağlılık hissettiği Arles’teki akıl hastanelerinden birine yatmayı ister.

Hastaneden taburcu edildiğinde Theo onu tekrar Paris’e getirir. Tarlalara resim yapmaya gittiği bir gün, daha önceden bulduğu bir silahla göğsü ile karnı arasına ateşler. 29 Temmuz 1890’da ölür.  (Vincent van Gogh: Değeri Sonradan Anlaşılan, Kulağı Kesik Ressam – Aslı Benk – https://10layn.com › vincent-van-gogh)

Yaşamı hep maddi zorluklarla geçen Van Gogh, alkol ve sigara bağımlısı olarak yaşadığı için ona, deli gözüyle bakılıyordu.

Geçirdiği travmalar sonucu, akıl hastanesinde tedavi görmeye başlayan sanatçı, bir süre sonra kulağının bir kısmını keser ve 37 yaşında intihar eder.

Kendisi ‘Kulağı kesik sanatçı’ olarak da anılmaktadır.

İntiharından sonra meşhur olması, yaratıcı ve çılgınlığının sonucu olarak algılanmıştır.

”Van Gogh, resim yaparken, boyayı paletin üzerine değil doğrudan tüpten tuval üstüne sıkıyor ve parmaklarıyla eziyordu. Bazen de boyayı yiyor ya da yemeğinin içine sıkıyordu.” (https://www.biyografi.net.tr)

Boşuna sanatçı olmamış!

Değeri, vefatından sonra anlaşılan birisidir, Bob Ross.

14 yaşındayken, marangozhanede iş kazası sonucu, sol işaret parmağının bir kısmını kaybetti. 18 yaşında ABD Hava Kuvvetlerine katıldı ve emekli oldu.

Görev gereği Alaska’ya gitti, doğanın tüm güzelliklerini gördü ve resimledi.

Emekli olduktan sonra, askerlik görevi gereği yaşamış olduğu sert davranış ve hareketlerden vazgeçme kararı aldı. Bu kararında elbette ki, resim yapmasının çok etkisi oldu.

Ross, yaşamı boyunca 30 binden fazla resim yaptı ama hep maddi zorluklar çekti. Ekranlarda, eğitici tarzda yaptığı 400’ün üstündeki resimlerinin satışından elde ettiği gelirler, geçimini sağlayacak seviyede değildi.

Bob Ross’un bu programlarda yaptığı ilk resim, bir galeri tarafından 9,8 milyon dolara açık artırmaya çıkartıldı.

Kıvırcık saçlı Bob Ross, lenf kanserine yakalanması sebebiyle, dökülen saçlarının üzerine peruk takarak TV ekranlarında karşımıza çıktı.

Yaşamının sonlarına doğru elbette para kazanmaya başlamıştı ama bu sefer de sağlığı bozuldu ve 53 yaşında vefat etti.

”Rahat yaklaşımı, sakin ve umarsız tavrı sorulduğunda,

Bir süre önce bir mektup aldım ve dediler ki, ‘Bob, dünyanızdaki her şey mutlu görünüyor.’ Kesinlikle. İşte bu yüzden resim yapıyorum. Çünkü istediğim türden bir dünya yaratabilirim ve bu dünyayı istediğim kadar mutlu edebilirim. Eğer kötü şeyler arzuluyorsan, haberleri izle.” (Vikipedi)

Bob Ross, ne de güzel bir söylem yapmış, ben de haberleri izlemek istemiyorum, harika…

Bob Ross, yaptığı basit ve kolay görünen eserleri ile, bizlerin de rahatlıkla resim yapabileceğimiz hissini vermiştir. Biliyorum ki güzel ülkemde de ekranlarda onu gören yüzlerce insan eline fırça almış veya almaya çaba göstermiştir.

”Bir internet sitesi Bob Ross’un çeşitli bölümlerde çizdiği 400’den fazla resmin analizini yapmış.

Bob Ross’un resimlerinin %91’inde en az 1 ağaç, %85’inde en az 2 ağaç var.

Resimlerin %44’ünde bulutlar var.

Resimlerinin %34’ünde bir göl, %33’ünde bir nehir veya dere, %20’sinde şelale var.

Resimlerinin %26’sında karlı dağlar var.

Resimlerinin %22’sinde insan yapımı bir şey var. (kulübe, köprü veya çitler)

Resimlerinin sadece %1’inde bir insan var.

Resimlerinin sadece %7’sinde plaj var.

Resimlerinin %97’si gündüz, %3’ü gece sahnesi içeriyor.” (Vikipedi)

Bob Ross’u, ekranlarda izlerken aklımda kalan şu cümlesi çok hoşuma giderdi.

“Şuraya da küçük, mutlu ağaçlar çizelim.”

Keşke bu güzelim dünyaya, gerçekte onun gibi küçük ama mutlu ağaçlar, dereler, ovalar, çiçekler, hayvanlar ve de insanlar çizebilsek…

Bunu başarabildiğimiz süreçte, yaşanabilir, özgür ve temiz bir dünya oluşturabiliriz.

Sağlık, sevgi ve hoşgörü ile kalınız…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.