Yay gergin!

Ülkemizde ne kadar dürüst yazar çizer var bilmiyoruz.

Göze batan bir kaç isim yazmış olsam, fırtınalar kopar.

Kendilerini yazar zanneden yazıcı takımı susmak bilmez!

Yazarlar toplumun;

Haysiyetli,

şerefli,

Bilgili,

Edep erkan sahibi,

Namuslu,

Adil,

Merhametli,

Yalan söylemeyen,

Karakterli,

İcabında siyasetçilere yön veren gönül insanlarıdır.

***   

Duyduğunu değil inandığını yazan, seven ve sevilen insan olmalıdır.

Para ile beslenen köşecilerden yazar olmaz.

Talimatla köşe süsleyen, manşet atandan da gazeteci olamaz…

Böylelerine insan demek, insana yakışmaz.

Gönüllü kul ve köle olanlara, toplum düşmanları denilmez mi?

Akılları doğru işlemez!

Çıkarlarını nerede görürlerse, oranın düdüğünü çalarlar.

Horoza bile tavuk diye bağırmaktan çekinmezler.

Yalan, iftira silahlarıdır.

***      

İktidar ve muhalefet arasında bir kavga olduğunu inkar edemeyiz.

Bu kavganın taraftarları söz ve yazılardan anlaşılmaktadır.

Daha açık ifadesiyle, toplum karpuz gibi bölünmüştür.

Her geçen gün bulutlar daha çok kararmaktadır.

Köprüler yıkılıyor, yollar da ayrılmaktadır!

Tazılar koşuyor, avını, beyleri yiyecek düşünülmüyor!

Ey Ekrem İmamoğlu, bak sizin için ne diyorlar?

Ekrem İmamoğlu, mertçe çık ve cevapla…

Hatta şikayetçi olmalısın.

Yayı çeken, don kişotvari saldırıya  geçenlere meydanı bırakma…

DİNLE, HABERİN YOKSA SUÇLUSUN!!!

Sayıştay denetim raporlarına göre :

147 usulsüzlük yapmışsın.

26 ihale yolsuzluğun varmış.

Kısa bir zamanda İstanbulluları borç bataklığına sürüklemişsin.

Sayıştay denetim raporlarına sığındılar.

Karşı ataktalar…

Sizin için söylenenlerle ve Sayıştay’la vurulacaksın!

Yay ellerinde, oku fırlatmalarına fırsat verme.

Son kozları kayyum olabilir!

İstanbul giderse, Türkiye de gider.

Haydi İmamoğlu, çık meydana…

Kendini ve milletimizi yalan sapıklığından kurtar.

Adalet yok deme, elbet bir insanoğlu çıkar.